Felsefe

Aşk Nedir? Aşka Sitayiş – Bölüm 3 – 4 : Aşkın İnşası ve Hakikati

Aşk Nedir? Aşka Sitayiş – Bölüm 3 – 4 : Aşkın İnşası ve Hakikati

Sevgili okuyucudan özür dileyerek bu bölüme başlıyorum. Sonbahar’ın başlarında bitirmeyi planladığım bu yazı dizisine kişisel bazı engeller sebebiyle ara vermek zorunda kaldım. Bu hafta yeniden ele alıp yeni yıla bu bölümle girmeyi planlıyorum. Umarım sonunu getirebilirim.  

Bu bölüm artık Badiou’nun kendi fikirlerinin temellerini attığı bölüm diyebiliriz. Kuşkusuz diğer bölümlerde de araya kendi fikirlerini sıkıştırmış olsa da bu yazıda ele alacağımız bu iki bölümde kendine ait bir aşk tanımının detaylarını bize sunuyor. 

Aşktaki ilk eleman iki ayrı varlığın olması durumudur, yani farklılıktır. Aşk öncelikle bu « iki » olma durumunu ele alır. Bu kelimenin altını çizelim ; Badiou bu iki ayrı varlığın bir aradalığını açıklamak için « çift » kelimesi yerine « iki » kelimesini özellikle tercih ediyor. İki ayrı dünyanın rastlantısal bir karşılaşma ile bir arada yaşamaya çalışmasının çok « metafizik » bir şey olduğunu da ekliyor. Tabi bu farklılıkların derecesinin arttığı yerlerde yani farklı gruplara, farklı ülkelere, farklı sınıflara mensup kimselerin karşılaşmalarındaki zorluklara ya da imkansızlıklara binaen binlerce edebi eser yazılmış. Romeo ve Juliet bunların başında geliyor, iki düşman dünyanın bir arada yaşamaya çalışma çabası, yani « iki » nin farklılıklarının en uçta olduğu bu oyunda, bu zor beraberlik sebebiyle oluşan ayrılığın acıları anlatılır. 

Badiou karşılaşmanın öneminden dem vursa da, daha çok süreyle ilgilendiğinin de altını çiziyor. Gerçek aşkın ilk problemde ilk engelde biten bir olgu olmadığını, gerçekte bütün zorluklara ve engellere rağmen sürekli zaferler kazanmayı bilen bir ilişki şekli olduğunu da ekliyor. Aşk, hayatta başka bir devam etme şekli geliştirir ; daha da önemlisi bilinmeyen bir süre de devam etmesi arzulanan bir olgudur. Ve herkesin bildiği gibi aşk, hayatın yeniden icat edilmesidir ; var olan dinamiklerin yerine yeni dinamiklerle yeni bir hayat şekli geliştirilmesidir. 

Arzunun ve aşkın cinsel kıskançlığın temelini oluşturduğunu iddia eden teorilere de değiniyor Badiou. Bu moralist* yaklaşımların aşkı yalnızca cinsel bir arzunun üzerine inşaa edilmiş hayali bir olgu olarak değerlendirdiğini ve aslında aşka karşı şüpheyle bakmayı öğütleyen ve yine güvenlik olgusu içerisinde değlerlendirilebilecek bir teoriler bütünü olduğunu iddia ediyor : Eğer cinsel bir arzunuz varsa direkt amaca gidin ama aşktan uzak durun. Arzunun yerini inkar etmek anlamsız ama aşkı buna indirgemenin yanlış olacağını da belirtmek gerek. Kuşkusuz aşkın arkadaşlıktan en önemli farklarından biri arzu ve arzunun bedensel ifadesi. Bedenin çıplak ifadesi, bedensel jestler aşkın materyal dünyadaki ifadesi diyebiliriz. Buna bağlı paylaşım boyutundaki farklılığı eş geçemeyiz ama paylaşımı da buna indirgeyemeyiz. 

Aşk Hakikati 

Badiou aşkın yeni bir tip hakikat yaratma prosedürü olduğunu bu bölümde açıkça belirtiyor. Bu hakikat kuşkusuz ki birbirinden farklı « iki » nin üzerine kurulan ve Badiou’nun deyimiyle « ikinin sahnesi » olarak adlandırabileceğimiz bir hakikat. Bunun evrensel kimliğini de sorgulamak, neden her aşk deneyiminin bütün bir insanlığı ilgilendirindiğini düşünmek filozofun görevidir diyor. Neden bu kadar çok aşk filmleri, kitapları ve şarkıları var ? Buradaki evrensellik nedir ? Bu soruyu şöyle cevaplıyor Badiou ; her aşkın sunduğu özgün ikili deneyim  ve bu deneyimin bize  tekrar tekrar aşk namına kanıtladıklarını seviyoruz. Saint Augstin’in dediği gibi biz sevmeyi seviyoruz ama başkalarının da sevmesini seviyoruz, çünkü üzerine düşünmeden de olsa hakikati seviyoruz.     

Bu hakikatin inşasında en önemli etaplardan birinin aşkın ilan edilme aşaması olduğunu açıkça belirtiyor filozof. Yani aşkın ilan edilmesinin gerekliliğini, başka bir hakikatin başlayabilmesi için bizim halk arasında « ilişkinin adını koymak» olarak adlandırdığımız etabın yaşanması gerekiyor ve bence yüzyılın sorusunu soruyor : « Nasıl oluyor da tamamen rastlantısal olan bu olay yeni bir gerçekliğin başlangıç noktası olabiliyor ? » . Daha önce bizim için, var olmayan, farklı bir varlığın bu karşılaşma sonrası yeni bir hakikat inşası için nasıl oluyor da bu kadar büyük bir emek sarfediliyor ? Bu sorular aşka dair şüpheciliğin temelini oluşturuyor diyebiliriz. Bununla birlikte rastlantının bir şekilde sabitlenmesi gerektiğini şöyle özetleyebiliriz : Aşkın ilanı, karşılaşma olayından hakikat inşası olayına geçmeyi sağlayan noktadır, rastlantıyı sabitleyip yeni bir başlangıç yaratma çabasıdır. 

İlan-ı aşk, tam da bu yüzden muhataralıdır**, önü alınamaz bir korkuyla yüklüdür. Rastlantının sabitlendiği o anda karşımdakine o güne kadar yaşananların anlamının benim için ne demek olduğunu ilan etme zamanı gelir ve kendimi taahhüt altına sokan o ünlü cümlecik çıkar ağımzdan : “seni seviyorum”. Bu çok kullanılmış ve belki de anlamını biraz da yitirmiş öbeğin yerine zaman zaman daha şiirsel kelimeler kullanmayı yeğleriz; fakat hepsini aynı şeyi ifade etmek için kullanırız : “Bu rastlantıssalıktan başka bir sonuç çıkaracağım ; buradan müddet, ısrar, bağlanma ve sadakat çıkaracağım”. 

Burada sadakat kelimesini günlük kullanım anlamından çıkarıp, felsefi bir temele oturtuyor Badiou. Fransız şair ve sanat eleştirmeni Mallarmé’nin şiir tanımını aktarıyor : “şiir, rastlantının kelime kelime alt edildiği yerdir” ve sadakati de buna benzeterek, karşılaşmanın rastlantısallginin günbegün alt edilmesi olarak tanımlıyor; yani bir süreklilik yaratmanın başlangıcı ve ebediyete açılan bir yol. Kelimlerden korkmayalım diyor Badiou ve evet “seni seviyorum” o anda o sevginin ebediyete inancını temsil ediyor, ne kadar sürerse sürsün aşkın ebedi karakteri değişmiyor aslında. Bu ebediyet kavramı sayesinde bu his bu kadar yoğun olarak yaşanıyor. Bu süre içerisinde ilan-ı aşkın tekrar tekrar edildiğini ve “ikinin sahnesi”nin tekrar tanımlandığını da ekliyor. 

3. ve 4. BÖLÜMÜN SONU – 2 hafta sonra :  Aşk ve Politika 

*(ahlakçı terimi Türkiye’de daha farklı anlamda kullanıldığı için kelimeyi bu şekilde bıraktım) 

**muhatara : tehlikeli, riskli 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu