Politika-Tarih

Fransa’da Génération Identitaire (Kimlikçi Jenerasyon) Hareketi

Fransa’da Génération Identitaire (Kimlikçi Jenerasyon) Hareketi

Dünya tersine dönüyor. Ya da dünya lineer şekilde ileriye doğru gitmiyor. Ya da dünya olduğu yerde sayıyor. Kabilecilik, bölgeselcilik, yabancı düşmanlığı, ırkçılık bilmem kaç bin yıldır dünyada var olmaya devam ediyor. Hem de dünya siyasi tarihindeki onca ilerleme, gelişme, sözleşme, anlaşmaya rağmen…

“Pis zenci ırkı” (Davy Rodriguez, Ulusal Cephe’nin Gençlik biriminin ikinci numarası)

“Kriminal olayların %90’ı ya bir göçmen ya da göçmen kökenli bir kişi tarafından yapılıyor.” (Jean Marie Le Pen, Ulusal Cephe’nin kurucusu ve onursal başkanı)

“Gaz odaları İkinci Dünya Savaşı tarihinde bir ayrıntı noktasıdır.” (Jean Marie Le Pen)

Fransa nüfusunun 5 milyon değil 25 milyon Müslümanla dolduğu zaman onlar Fransızlara emir verecek, Fransızlar da gözlerini indirerek duvarları yıkacak, kaldırımları onaracak.” (Jean Marie Le Pen)

“Irkların eşitsizliğine inanıyorum. “Beyaz Dünyayı” kurtarmak için Rusya ile bir anlaşmaya varmamız gerekiyor. “ ( Jean Marie Le Pen)

Milletvekili Danielle Obono, Valeurs Actuelles (Güncel Değerler isimli aşırı sağcı medya organı) gazetesinde bir köle olarak, boynu zincirli halde karikatür edildi.

“Göçün Fransa’ya maliyeti 70 milyar avro” (Marine Le Pen, Ulusal Cephe’nin Başkanı)

Ülkemizde sosyal konut kontrolsüz göçle doyuyor.” (Ulusal Cephenin bir afişi)

“Anti Fransız ırkçılığına son. Biz Evimizdeyiz ! “(Ulusal Cephenin bir afişi)

“Jus soli’ye, aile birleşimine, devletin sağlık hizmetlerinin bu kişilere ücretsiz verilmesine son “(Marine Le Pen)

“Göç ve güvensizlik arasında reddedilemez bir bağ var” – “Göç yaşam tarzlarımıza zarar veriyor” (Marine Le Pen)

“Bu gençler, (refakatsiz çocuklar) “hırsızlar, katiller, tecavüzcüler. Hepsi bu kadar. Geri gönderilmeleri gerekir. Onları içeri almak zorunda bile değilsin. Bunun için de kötülüğün kaynağı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden [AİHM] çıkmamız gerekiyor”. (Eric Zemmour, Fransa Başkan Adayı)

“Fransız seçkinleri, Hristiyan medeniyetine düşman olan Müslüman bir medeniyetten milyonlarca göçmenin Fransa’ya gelmesine izin vermek gibi canice bir budalalığı işlediler.” (Eric Zemmour)

Aşırı sağ görüşleriyle, kimlikçi, etnikçi, islamofobi ve anti göçmen fikirleriyle var olan Génération Identitaire yani Kimlikçi Jenerasyon’nun ortaya çıkışı işte yukarıdaki söylemlerin ve politikaların topyekün birikimiyle olgunlaştı.

Fakat Nazi benzetmelerinden kurtulmak için Kimlikçi Jenerasyon gençleri kendilerine yöneltilen ırkçılık suçlamalarına tamamen karşılar ve buna cevap olarak “bizi Hitler’e benzetmeye çalışıyorlar, biz ırkçı değiliz, anti semit ve neo Nazi değiliz, biz sadece kendi kültürel etnik kimliğimizi korumak istiyoruz” demektedirler.

Temel amaçlarını “Yerel, bölgesel, Fransız ve Avrupa kimliklerinin savunulması ve tanıtılması” olarak savunan, GI olarak kendini kısaltan Génération Identitaire hareketi aslında hem bir gençlik hareketi hem de siyasi bir organizasyon olarak kendini 2012’den beri var ediyordu.

Bu kapsamda Kimlikçi Jenerasyon hareketi Ulusal Cephe ile ideolojik bağlarını sürdürüyor (Parti Haziran 2018’de Ulusal Birlik olarak yeniden adlandırıldı) İki hareket arasında doğrudan bir bağlantı bulunmamakla birlikte, medya operasyonlarının temaları bazen birbirine yakındır ve Kimlikçi Jenerasyon hareketinin bazı üyeleri Ulusal Cephe içinde de aktiftir.

Aslında bu sık kullanılan bir metottur. Bir partinin dışarıdan desteklediği, gençlerin yoğunlukla pratikleştirdiği yan örgütü kurulur ve bu örgüt parti söylemlerine paralel olarak zaman zaman yasadışı eylemlerini de sürdürür ardından resmi parti sözcüleri bu eylemleri kınayarak örgüt ile herhangi bir bağlarının olmadığını vurgular.

Kimlikçi Jenerasyon hareketi de bahsedildiği ölçüde hem Marine Le Pen’in ekibinde hem de yeni yeni filizlenen, henüz bir partisi olmayan, ama Marine Le Pen’den zaman zaman daha ırkçı söylemleriyle öne çıkan başkan adayı Eric Zemmour’un ekibinde kendilerine yer buluyorlar.

Devam yazımızda hareketin medyatik, sansasyonel eylemleri üzerine duracağız…

Mert DEDECAN

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu