EtkinliklerKültür-SanatMüzik

Anadolu Rock çalan Daft Punk: UYDU-CCP

Yetkin Yılmaz, ya da sahne adıyla “Uydu-CCP”, Fransa’da yaşayan İzmirli bir fizikçi ve DJ. Kendisiyle bilim üzerine bir röportaj yapmayı ne zamandır umuyorduk; ancak Rhino Art Events’in organizasyonuyla Paris’te gerçekleşecek olan “70’ler Anadolu Rock” etkinliği vesilesiyle bu seferlik müzik konusuna yoğunlaşmayı tercih ettik. Paris’te Barış Manço nostaljisinden yapay zekaya kadar uzanan bu söyleşiyi umarız beğenirsiniz…

Siz aynı zamanda uzman bir fizikçisiniz. Böyle bir bileşim nadir görülen bir durum… Akademik ve müzik hayatınız arasındaki ilişkiyi biraz daha açabilir misiniz?

Nadir görüldüğüne çok katılmıyorum, bilimci / sanatçı bileşimine dair size çok fazla örnek verebilirim, her alanda…

Aslında DJ’likten yıllar önce VJ’liğe başlamıştım. Yani müzik ortamlarındaki arkaplan görselleri ve onların canlı bir şekilde müziğe uyumlu olarak kontrolü. Buna ilgi duymamın sebebi ise, akademik çalışmalarımda kullandığım programlama tekniklerini sanat için kullanabileceğimi keşfetmemdi. Kod yazarak oluşturduğum görselleri müzik ile birleştirerek ilgi çekici görüntüler yaratıyordum. VJ’liği genelde elektronik ve reggae müzik etkinliklerinde yapıyordum. Aynı zamanda bundan ayrı olarak, etkileşimli görsel ve işitsel enstelasyonlar tasarlıyordum, bunlar da çeşitli sanat ortamlarında yer aldı.

Zaman içinde müzik programlarını da daha iyi kullanır hale geldim, ve bir süre sonra sevdiğim şarkıların kendi kafamdaki versiyonlarını yaratabileceğimi anladım. Bu şekilde yeni remixler üretmeye başladım, bir noktadan sonra da bunları canlı olarak birleştirerek DJ’lik yapmaya başladım.

Müziğinizin tarzını nasıl tanımlarsınız?

Kısaca “mashup” yani karıştırmaca. Genelde birbirinden çok farklı görünen iki (bazen üç, dört) şarkıyı iç içe geçirerek yeni bir kompozisyon oluşturuyorum. Bunu yaparken ritimlerde, tonlarda bir uyum yakalamanın yanı sıra, iki şarkı arasında espirili bir bağ da kurmaya çalışıyorum. İki şarkı ilk bakışta birbirinden ne kadar uzaksa, buluştuğunda da o kadar ilgi çekiyor.

Neden Uydu-CCP?

İlkinde bu proje için kullandığım isim “Crowd Control Project” idi, yani kitle kontrolü. Kitleleri müzik ile yönlendirmek ve bir araya getirmek üzerine bir çalışma olduğunu vurgulayan şekilde. Aslında biraz da ironik olarak, yani kalabalık olaylarda kolluk kuvvetlerinin yaptığı işi tersine çevirmek gibi.

Alışkanlıktan dolayı İngilizce bir isim kullanmış oldum; fakat zaman içinde bunun bir hata olduğunu anladım. Çünkü ne kadar şu anki çevrem, ailem dahil, yabancı olsa da, bu proje bağlamına bakınca beni besleyen şey Anadolu’dan gelen müzik ve hitap ettiğim kitle de o coğrafyanın insanı. Bu yüzden Türkçe bir isim aradım ve Uydu’da karar kıldım. Neticede mixlediğim şarkılar birbirine uydu (Burada güldükten sonra anlam veremediğimiz bir şekilde gözümüzün içine bakmaya başladı, bir sonraki soruya geçtik).

Ana müzikal etkileriniz nelerdir ve bunlar nasıl işlerinize yansır?

Remixlerim, çocukluğumdan bu yana dinlediğim bütün müzik türlerinin bir harmanını yansıtıyor. Müziğe olan tutkum lise yıllarımda metal ve rock’la başladı. Metal olarak favori grubum Blind Guardian, rock’ta ise Rainbow’du. Sonradan daha yumuşak türlere doğru açıldım, The Cure hayranı oldum. Genel olarak rock müzik dışını reddeden bir tavırdaydım, ancak yaşım ilerledikçe “eğlence kültürü” denilen yaşam tarzı içinde pop müziği kabullenmeye başladım. Daha çok insanla ortak bir noktada buluşmak gerektiğinde pop elbette avantajlı çıkıyor. Sonrasında zaman içinde rap, reggae ve elektronik müziğe ilgi duymaya başladım. Şimdiye kadar yayınladığım işlerde çok fazla Daft Punk bulursunuz. Ondan daha da fazla olarak Barış Manço… Gurbette eskidikçe çocukluğumun pop müziğine daha çok döndüm!

Son zamanda yapay zeka kullanarak oluşturulan remixler, değişik coverlar görülmeye başlandı. Sizce bu çalışmalar, sizin üretiminizle nasıl benzerlik veya farklılıklar taşıyor?

Evet, Metallica’ya türkü söyletenler, veya yabancı bir şarkıyı Zeki Müren’e söyletenler olabiliyor. Buradaki absürdlük o işi ilginç kılıyor. Buradaki en büyük fark şu ki, bu yöntemle sentezlenemeyecek bir şey yok. Oysa benim için hayatımda yer etmiş çok farklı iki şarkı arasındaki uyumu yakalamak çok heyecanlı bir süreç. Elbette ben de yeri geldiğinde tonları değiştirmek gibi müdahalelerle şarkıyı orijinal halinden çıkarıyorum, hatta yeri geldiğinde herhangi bir yapay zeka aracını da kendi amacıma uygun olarak kullanmaya kapalı değilim (ki akademik tarafta bu zaten kendi çalışma alanım), fakat benim için bunlar yalnızca bir araç niteliği taşıyor. Müzik projemin temelinde yatan ruh, kullandığım bütün şarkıların bendeki (ve bizdeki) yeri üzerine…

Müzik kariyeriniz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Valla bence müzik kariyerimin hala başındayım, daha viral bile olamadım. Ya da belki sonundayımdır, bundan daha ilerisi yoktur, bilemem. Ancak tek bildiğim bu bir bağımlılık haline geldi. Aklıma bir fikir geldiğinde oturup onu bir kompozisyona dönüştürene kadar duramıyorum. Sonrasında da onu bir kalabalıkla paylaşmak, onların tepkilerini görmek, nefes almak gibi bir ihtiyaca dönüşüyor. Bu böyle oldukça üretmeye ve çalmaya devam edeceğim sanırım.

Rhino Art Events’in düzenlediği etkinlikte çalmak sizin için ne ifade ediyor?

Paris’te çok büyük bir Türkiyeli kitle var. Ve bu kitle yalnızca kendi içine kapalı değil, enternasyonel bir çevreye entegre olmuş bir kitle. Fransız ve Türkiyeli sanatçıları, Fransız ve Türkiyeli kitleyle bir araya getirerek Rhino Art Events bence kaliteli bir kültür ortamının oluşmasında önemli bir rol oynuyor. Müzik olsun tiyatro olsun, hem içeriğin, hem de onun halkla buluşma şeklinin, insanımıza layık bir kalitede olması için büyük çaba gösteriliyor. Şimdilik seyrek olsa da, gittikçe daha sıklaşan bir etkinlik programının geleceğini biliyorum. Ben de neredeyse hepsinde orada olacağım, herkesi beklerim.

Ali Yasin TUNCER

Uydu CCP
Uydu CCP

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu