İz Bırakanlar: Politik Bir Kimlik “Naim Süleymanoğlu”
Tüm insanlar, Dünya dediğimiz bu gezegende bir milliyetin ve kültürün içine doğar. Doğduğumuz yerin değerleri ve inançları, nefes aldığımız ilk andan itibaren bize öğretilir. Müslümanlar kulağa ezan okurken, Hristiyanlar vaftiz yapar. Hiç tanımadığımız insanlar bile bizi şekillendirmeye başlar. Yıllar geçtikçe maruz kaldığımız değerler ve inançlar, artık bizi biz yapan kimliğimizi oluşturmuştur. Kimliğimiz, kendimizi tanımlamak ve bir aidiyet oluşturmak için yaratılan değerler ve inançlar sistemiyle oluşturulmuştur. Özgürsek, kimlik olgusunun anlamını tam mana da yaşamak için bir savaşım vermemize gerek yoktur. Zygmunt Bouman “Savaş meydanı kimliğin öz yurdudur. Kimlik ancak bir savaş kargaşasında doğar; silah sesleri kesilir kesilmez de uykuya dalar.” demiştir.
Haltere adanmış bir hayat, karşısına çıkan tüm zorluklarla mücadele eden ve halkına yapılan zulmü Dünya’ya duyuran politik bir kimlik: Naim Süleymanoğlu.
Naim, 23 Ocak 1967’de, Bulgaristan’ın Mestanlı Kasabası’nda, işçi bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Yüzme sporu ile ilgilenen Naim, spor müfettişleri tarafından keşfedildi ve 10 yaşında, ailesinin izniyle, halter sporuna başladı. Basamakları çok ufak yaşta çıkmaya başlayan Naim, Bulgar Milli Takımı’na girdi. 15 yaşındayken, Brezilya’da düzenlenen “Dünya Gençler Halter Şampiyonası’nda” iki altın madalya kazanarak şampiyon oldu.
Bulgaristan’da, o dönemde , Sovyet destekli Bulgaristan Komünist Partisi yönetimdeydi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra faşist rejim yıkılmış, yerine komünist rejim gelmişti. Birkaç sene içerisinde, Bulgar Komünist Partisi, asimilasyon politikalarına başladı. “Köklere Dönüş Operasyonu” dedikleri, Türk azınlığının değerlerini yok sayan, ve Bulgaristan’ın tek uluslu olduğunu savunan asimile politikalarını hayata geçirdiler. Okullarda Türkçe dersler yasaklandı. Camiler kapatıldı. Türkçe gazeteler yayımdan kaldırıldı. Kamuya açık yerlerde Türkçe konuşulması yasaklandı. En sonunda ise, Türkleri, isimlerini Bulgar bir isimle değiştirmeye zorladılar. Karşı çıkanları katlettiler, ya da Belene Kampı’na götürdüler.
Değerlerinizi yok saymak, sahip olduğunuz ismi değiştirmeye zorlanmak; kimliğinizi unutturmak isteyen bir asimilasyon politikasıdır. Türklere kim olduklarını, nereden geldiklerini, inançlarını unutturmak istediler. Ezanla fısıldanan o adı, kağıt üzerinde değiştirdiklerinde, Türk köklerinin de değişeceğini düşündüler. Kutsal olan ne varsa, unutturmak istediler. Ancak unuttukları bir şey vardı: “Kimliğimiz kaybedeceğimiz en son şeydir.”
Naim’in de ismi değiştirildi. Naum Şalamanov diye anons ediliyordu artık. Tüm dünyanın tanıdığı, kendi ağırlığının üç katını kaldıran dünya şampiyonu Naim Süleymanoğlu, artık bir bulgar adı taşıyordu. Bu yapılanları, kimliğinin yok sayılmasını kabul etmek istemeyen Süleymanoğlu, iki defa İsviçre’ye iltica başvurusu yaptı, ancak başvuruları kabul edilmedi.
Süleymanoğlu, 1986’da Melbourne’da ki “Dünya Halter Şampiyonası’nda” , Avustralya’nın Türk Büyükelçiliği’ne sığınarak iltica etti. Bu olayla birlikte, zaten gerilimli olan Türkiye-Bulgaristan ilişkileri daha fazla gerildi. Turgut Özal devreye girdi ve olay 1 milyon dolarlık bir anlaşmayla çözüme kavuşturuldu. Naim Süleymanoğlu, ana vatanına kavuştu. İsmine kavuştu. Özgürlüğüne kavuştu. Şimdi yapması gereken şey sesini yeterince duyurmak olacaktı.
Sayısız rekor kıran Naim, Dünya ve Avrupa şampiyonluklarından sonra, olimpiyatlara ilk kez 1988 Seul’de katıldı. O olimpiyatta kırdığı rekorlarla, Türkiye’ye altın madalya kazandırdı. Artık, herkes Naim’i tanıyordu. Bütün ülkeler, bu inanılmaz çocuktan bahsediyordu. Konuşmanın vakti gelmişti. Bulgaristan’ın, Türkler’e yaptığı zulmü tüm dünyaya duyurdu. Bütün dünya, Naim’i ve anlattıklarını konuşuyordu. Dünya’nın baskısına dayanamayan Bulgaristan Komünist Partisi, sınır kapılarını açmak durumunda kaldı. Bulgaristan Devlet Başkanı Todor Jivkov, “Geçiçi ya da kalıcı olarak Türkiye’ye geçmek isteyen, Bulgaristan müslümanları için sınırlarımızı açıyoruz.” açıklamasını yaptı. Sınır kapıları açıldıktan sonra, 350 bin Türk ana vatana göç etti.
Çok ufak yaşta, üstlendiği büyük sorumlulukla sayısız rekora imza atan Naim Süleymanoğlu, Bulgar Türkler’ini özgürlüklerine kavuşturmuştur. Büyük halterci, “Cep Herkülü Naim”, 18 Kasım 2017’de, henüz 50 yaşındayken aramızdan ayrılmıştır. Kendisini saygıyla ve rahmetle anıyoruz..
Elif KAHRAMAN