Fransa’nın Nabzı

Fransa’nın Nabzı 132 (17.03.2024)

Fransa’nın Nabzı köşemizde bu hafta da sizlere Fransa’daki önemli gelişmeleri aktarmaya devam ediyoruz. Keyifli okumalar!

Emmanuel Macron: Rusya’nın Ukrayna’da Kazanmasını Önlemek İçin “Her Şeyi Yapmalıyız”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, TF1 ve France 2’ye verdiği röportajlarda, Rusya politikasında gerçekleşen radikalliği doğruladı. Başlangıçta savaşın başında, “Putin’i aklı başına getirmek” için Vladimir Putin’e ısrarla telefon ettiğini ve “hoşgörü” veya “saflık” ile suçlanmaktan çekinmediğini ifade ederken şimdi Rusya’ya karşı sertlik yanlısı görüşün başlıca temsilcilerinden birisi olmuştur.

Macron, “Ukrayna’nın karşı saldırısı planlandığı gibi gitmediğini” ve Ukrayna tarafındaki asker ve mühimmat eksikliğini vurgularken aynı zamanda Kremlin’in “belirgin bir şekilde sertleştiğini” vurguluyor. İçeride muhalifleri bastırarak, Ukrayna’da savaş ekonomisi ve “Küresel Güney” ülkelerinin desteği sayesinde Rus cephesinin güçlendiğini belirtiyor. Macron’a göre, bu “başlangıçtaki 2024 yılında bir uyanış olmalı.” “Daha ileri gitmeye karar verdik,” ifadelerini vurguladı.

Macron’un “Bugün Ukrayna’da barış istiyorsak, zayıf olmamalıyız.” “Ukrayna’nın egemenliğine geri dönmeden kalıcı bir barış olmayacak” gibi ifadeleri savaşın başlangıcından bu yana hiç bu kadar açık olmamıştı.

Sciences Po Paris’te Kargaşa

Filistin’e destek vermek için düzenlenen eylemde ve Fransız hükümetinin müdahale etmesine yol açan olayın ardından Sciences Po’da tansiyon oldukça yükseldi. Okulun yönetim kurulu toplantısında, Başbakan Gabriel Attal, yasal işlemlerin başlayacağını açıkça ifade etti.

Söz konusu olay, Fransa Yahudi Öğrenciler Birliği (Union des étudiants juifs de France – UEJF) üyesi bir öğrencinin Filistin yanlısı bir gösteri sırasında amfiye girişine izin verilmemesi üzerine meydana geldi ve kendisi de okulun eski bir öğrencisi olan Gabriel Attal, son derece katı yaptırımları desteklediğini ifade ederken ve hükümetin önceki gün yaşanan olaylara ilişkin soruşturmaya katkıda bulunacağını söyledi.

Macron da protestolar sırasında yapılan “son derece tahammül edilemez” açıklamaları kınadı. Bu olaylara cevaben Sciences Po yönetimi, “cumhuriyet ilkelerimize her yerde saygı gösterilmesini sağlamak” üzere bir “geçici yönetici” atanacağını duyurdu.

Olay, bir UEJF öğrencisinin Filistinlilerin eyleminin yapıldığı ana amfi tiyatroya girmesinin engellenmesi üzerine meydana gelmiştir. İddiaya göre kürsüde öğrenci derneğine karşı suçlayıcı ifadeler kullanıldığı iddia edildi.

Bunun ardından Sciences Po yönetimi, “bu tahammül edilemez eylemlerin cezalandırılması amacıyla konuyu disiplin bölümüne sevk edeceğini” açıkladı.

Buna karşılık Jean-Luc Mélenchon bu olayı “alaycı” olarak niteleyerek küçümsedi ve ulusal medyada yer almasına şaşırdığını ifade etti.

Fransa’da Yasa Tasarısı: Ötenazi/ Ölüm Yardımı

Emmanuel Macron, Mayıs ayında Meclis’e sunulacak olan “ölüm yardımı yasa tasarısıyla” ilgili önemli bir adım attı. Macron, ötenazi veya yardımlı intihar yerine “ölmeye yardım” terimini tercih ettiğini belirtti. Bu tercihin, daha basit, insancıl ve süreci daha iyi tanımlayan bir terim olduğunu vurguladı.

Fransa’da ölüm yardımına ilişkin yasa tasarısı, tedavisi mümkün olmayan hastalıklardan ve dayanılmaz acılardan muzdarip insanlara düzenlenmiş yardım sağlamayı amaçlıyor. Bu yaklaşım, “ölmekte olanlara yardım” terimiyle tanımlanırken, Fransız toplumunun etik ve ahlaki değerlerine saygı duyularak bir uzlaşma sağlanması hedefleniyor.

Macron’un tercih ettiği semantik yaklaşımın amacı, farklı hassasiyetleri göz önünde bulundurarak siyasi bölünmelerden kaçınmak ve yasa tasarısının Parlamento’da kabul edilmesini kolaylaştırmaktır. Fransız modeli, hastaların kendi kendilerine ölümcül ürünü uygulamasını desteklerken, üçüncü bir tarafın enjekte etmesini istisna olarak kabul ediyor.

Bu gelişme, Fransa’da ölüm yardımının genel bir uygulamasına izin verilmeyeceğini ve kişinin kendi kendine uygulayabileceği durumlar dışında oldukça denetimli bir çerçeve öngördüğünü gösteriyor. Macron’un tercih ettiği “ölmeye yardım” terimi, farklı görüşleri kapsayacak bir uzlaşmayı temsil ederken, Fransız yasa tasarısının Amerika Birleşik Devletleri’nde Oregon’da yürürlükte olan daha özgürlükçü modele farklılık gösterdiği belirtiliyor.

Fransız Amiral Philippe de Gaulle, 102 Yaşında Hayatını Kaybetti

Fransız Genel Charles de Gaulle’ün oğlu olan Amiral Philippe de Gaulle, Paris’te 102 yaşında hayatını kaybetti. Ailesinden alınan bilgiye göre, “İki yıldır kaldı olduğu Invalides Ulusal Kurumu’nda Salı akşamı Çarşamba gününe geçen gece vefat etti”

Oğlu Pierre de Gaulle, “Muhteşem bir baba ve büyük bir Fransız’ın anısına saygıyla…”  

“Görev anlayışıyla eşdeğer olan tek şey, zarafet ve mütevazılığıydı. Sonuç olarak, görüş, onur ve basitlik işte bu, sonuçta gaullizm buydu” şeklinde ifadeler kullandı.

Yücelhan Danacıoğlu

Kaynakça

https://www.rtl.fr/actu/politique/guerre-en-ukraine-ce-qu-il-faut-retenir-de-l-interview-d-emmanuel-macron-7900363761

https://www.lemonde.fr/societe/article/2024/03/13/sciences-po-s-embrase-apres-une-mobilisation-propalestinienne_6221850_3224.html

https://www.france24.com/en/france/20240313-charles-de-gaulle-eldest-son-philippe-de-gaulle-dies-aged-102

https://www.lefigaro.fr/actualite-france/pourquoi-emmanuel-macron-parle-d-aide-a-mourir-plutot-que-d-euthanasie-et-de-suicide-assiste-20240311

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu