Spor

Sizin Hiç Dedeniz Hayvanat Bahçesinde Sergilendi mi?

Futboldaki insan hikayeleri o kadar gariptir ki; dünya klasikleri arasında bulunan birçok kitaptan daha çarpıcı ve travmatik ögeler barındırır. Efsane haline geldiğin Fransa’da zaman zaman Cezayirli asıllı olduğun için agresif tavırlarına bir kılıf bulunur ya da 1998 Dünya Kupası’nı kaldırdığında en kalender beyaz gibi göklere çıkartılırsın. Zidane’ın yaşadığı bu kimlik tartışmaları günümüzde dahi sokakta bile futbol konuşan Arap kökenli genç Fransızlar’da devam etmektedir.

1998’in aslında esbabı mucibelerinden bir tanesi hatta daha derinlikli hikayeyi Christian Karembeu yaşamaktadır.

Her şey Nantes’ta başladı

Karembeu, Fransa’nın deniz aşırı ülkelerinden haritada bile zor bulabileceğiniz Kaledonya’da 3 Aralık 1970’te 18 üyeli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Karembeu’nun futbola olan ilgi alakası daha anasınıfı yaşlarına kadar uzanır. Fransa’nın deniz aşırı ülkelerinden olan Kaledonya futbolcu gözlemcileri için ayrıca geniş bir mahzendir de… Kaledonya futbolunun parlak ismi ayrıca Karembeu’nun da uzaktan kuzeni olan Victor Zéoula’nın işaret fişeği bugün sayfalara sığmayacak bir kariyerin de oluşmasını sağladı. Victor’un uzun uğraşları ve Fransa’daki aracıların yardımıyla Karembeu için bir denenme ve antrenmana çıkma şansı yakalandı. Öte yandan oğlunun Fransa’ya gitmesine katiyen karşı olan annesi, evlatlıktan reddetmeye kadar büyüyen bir acı tehditle karşısına çıktı. Birçok çocuğunu Fransa’ya gitmesinden sonra uzun süre haber alamamasından muzdarip olan annesi ve diğer aile mensupları Karembeu için her şeyin altüst olmasından korkuyordu. Ama Şems’in de söylediği gibi, ”Belki de hayatının altı üstünden daha iyidir…”.

Birkaç mola yeri ve uzun bir yolculuktan sonra, 11 Ekim 1988, Christian Karembeu, Nantes-Atlantique havaalanına indi. İlk antrenman seansları, fiziğiyle, kas tonuyla ve ona Zeoula ve Kombouare hatırlatan canlılığıyla, eğitimdeki gençlerin direktörü Jean-Claude Suaudeau’yu adeta hayretler içerisine düşürdü.

Yeni rota İspanya

Karembeu, 1990 yılında Nantes formasıyla şimdilerde geç sayılabilecek bir yaş olan 20’sinde resmen profesyonel oldu. 5 yıl burada Nantes formasını şanlı bir şekilde terleten Kaledonyalı yıldız ardından Sampdoria ve Real Madrid formalarını giydi. Real Madrid deyip de geçmeyelim, 1997 yılında Real Madrid’in teknik direktörü Jupp Heynckes…

Real Madrid’in 1998 Şampiyonlar Ligi finali kadrosu…
Maçın sonunda Juventus’u 1-0 yenen Real Madrid kupayı kazandı. Madrid 22 sene sonra tekrar şampiyon oldu. Toplamda ise çıktığı onuncu finalde yedinci kez kupayı kazandı. Karembeu ise 90 dakika sahada kaldı. Kaledonyalı’nın karşısında Juventus formasıyla Cezayir asıllı Fransız yıldız Zidane forma giymektedir. Ayrıca 98’in yazında bu ikilinin ellerinde Fransa Milli Takımı, Dünya Kupası’nı kaldıracaktır. Şampiyonlar Ligi finalinde Karembeu öylesine bir performans sergileyecektir ki orta sahayı resmen kevgire çevirerek rakip oyunculara sahayı dar etmiştir…

1998 yılı Kaledonyalı yıldız futbolcu için rüya gibi geçerken, attığı son gol uzun yıllar boyunca unutulmayacak cinsten. Yıldız oyuncu Dünya Kupası Finali’nde La Marseillaise’i söylemeyi reddetti ve Jean-Marie Le Pen’in Fransa takımını çok siyah bir takım olarak nitelendirmesinin sözleriyle karşı karşıya kaldı. Christian Karembeu, 23 Şubat 2011’de France 5 programında Marseillaise’i çocukken söylediğini ve Jean-Marie Le Pen’in sözlerinin onu kökenine geri gönderdiğini, aynı zamanda Fransa’nın sömürge geçmişine atıfta bulundu. Babasının büyük büyükbabası Willy Karembeu’nun da Paris’te Bois de Vincennes’de Jardin d’Acclimatation’da sergilenen Kanaklardan biri olduğu ortaya çıktı… Dede Willy Karembeu’nun hayvanat bahçesi olarak da kullanılan bu alanda 1931’de Kolonyal Sergisi’nin aralarında yamyam olarak sunulduğu ortaya çıktı.

Kaledoyalı yerli halkın yamyam olarak sergilendiği günden bir kare…

‘Burası tamamen bir vitrin”

Ocak 1998’de İspanyol ABC gazetesine, Fransız oyuncu olarak gösterilmenin onu rahatsız edip etmediği sorulduğunda, şu yanıtı veriyor: ”Bu tamamen yanlış. Kendimi hiç Fransız hissetmedim. Nereden geldiğimi, nerede doğduğumu biliyorum. Organizasyona sahip, Tanrı ve Doğa ile yaşayan bir topluma aidim. Yeni Kaledonya’danım. Ben sadece Fransa ile oynuyorum çünkü bu dünyanın insanlarımı ve sorunlarını tanıması için bir vitrin.”.

Reşat ÇÖTELİ 

Başa dön tuşu