“Metaller gibi milletlerin de sadece dış yüzeyleri parlar.” (Antoine de Rivarol)
İstenmeyenler (Les Indésırables)
Yerel toplumunun yaşamına son derece dâhil olan genç bir kadın olan Haby, büyüdüğü banliyönün yeni imar planını öğrenir. Belediye başkanlığına terfi etmiş genç bir çocuk doktoru olan Pierre Forges tarafından yönetilen plan, Haby’nin büyüdüğü binanın yıkılmasını öngörmektedir. Haby ve ailesi, belediye meclisi ve onun büyük hırslarıyla mücadele ederek Bina 5‘in yıkılmasını engellemeye çalışır.
Tabi ki Bina 5’te de Fransa’nın tüm göçmen kökenli Fransız vatandaşları ve mültecileri yaşamakta.
Filmin adı aslında sonradan Batiment 5 olarak da düzenlendi. Şöyle de revize edebiliriz. Batiment 5: İstenmeyenler
Nasıl ki bizde Nuri Bilge Ceylan için “taşra” filmlerinin özünü oluşturuyorsa Ladj Ly için de Fransa banliyöleri aynı anlama sahip.
Filmin yönetmeni Ladj Ly bilindiği üzere 2019 yılında Fransa’nın Oscar Adayı olan filmi Sefiller’i çekmişti ve büyük başarı yakalamıştı.
Ardından 2022 yılında Athena filminin senaristlerinden biri oldu.
Sefiller filminin öncülü La Haine banliyöler için bir yenilgiydi.
Sefiller‘de banliyö gençlerinin göreceli zaferinden bahsedebiliriz.
Athena’da ise polis ve banliyö gençleri arasında bir topyekün savaş yaşandı ve toplumsal intihar gerçekleşti.
Batiment 5’te ise en başa dönülmüş hissiyatı hakim. Yani kazanan meşru ve örgütlü gücü elinde bulunduran Devlet oldu.
Geçen aylarda Fransa’yı kasıp kavuran Nahel protestolarının ardından yaşananlar da bize bunları yine hatırlatmıştı zaten.
Benzema Size Ne Etti?
İstenmeyenler filminde Fransa’nın “aşırı cumhuriyetçi”, “sağcı”, “Fransa değerlerine ve prototipine sonuna kadar uygun” Belediye Başkanı’nın Benzema hakkındaki görüşleri aslında geçmişte ve bugün Benzema üzerinde yaşanan tartışmalara ışık tutuyor.
Filmde Belediye Başkanı hiçbir detay vermeden Karim Benzema’nın milli takımı bırakmasının ardından Olivier Giroud’un yerine geçmesini büyük sevinçle karşılıyor ve Fransa Milli Takımı’nın kendini bulduğunu, daha özgür oynadığını söylüyor.
Bunun sadece taktiksel bir futbol yorumu olmadığı oldukça açık.
Biraz daha geriye giderek ve güncel tartışmalara odaklanarak bu diyaloğun filmde ne denli bilinçli kullanıldığını görebiliriz. (Bu arada Olivier Giroud isminden de anlaşılacağı üzere Fransa’nın öz çocuğu)
Zinedine Zidane gibi Karim Benzema da Cezayir kökenli Fransızlardan. Dolayısıyla Fransa’nın Cezayir üzerindeki emperyal geçmişi nedeniyle milli maçlar esnasında Fransa Milli Marşı’nı söylememeyi tercih ediyorlar.
Bir seferinde milli marş bittikten sonra yere tükürdüğü iddiası ciddi tartışmalar yaratmıştı. Bunun üzerine Benzema şu açıklamayı yapmıştı:
“Böyle hikâyeleri çok üzücü buluyorum. Milli marş esnasında odaklanıyorum. Kurbanları, aileleri, ailemi, beni seven, futbolu seven insanları düşünüyorum. Bakışlarımda ciddi ve samimiyim. Sonunda aslında tüm futbolcular gibi bazen tükürüyorum. Kafamda asla milli marşa karşı bir saygısızlık geçmedi. Ölülere, ülkeye saygısızlık yapan bir insan olarak görmeleri üzücü. “
2 sene öncesinde ise Benzema 6 yılın ardından milli takıma yeniden seçildi. 2015 yılında takım arkadaşı Mathieu Valbuena’ya şantaj yaptığı suçlamalarını kabul eden ve tutuksuz yargılanan Benzema aynı zamanda kendisini takıma almayan teknik direktör Didier Deschamps için “Fransa’nın ırkçı kanadına teslim oldu.” demişti.
Karim Benzema gibi aslında Fransa Milli Takımı’nda dolu göçmen kökenli Fransız var. Ama tartışmalar Benzema etrafında odaklanıyor. Dünyanın en iyilerinden olduğu Ballon D’or ile ispatlanırken bile milli takıma seçilemiyordu.
İstenmeyenlerde Bugün Benzema Var.
Günümüzde yine okların hedefinde ve bu sefer vatandaşlıktan çıkarılması bile tartışılıyor.
Benzema, İsrail’in Gazze’ye saldırısı sonrası “Dualarımız bir kez daha kadınlar ve çocukları ayırt etmeyen haksız bombalamaların kurbanı olan tüm Gazze sakinleri için.’‘ diye bir açıklama yaptı.
Dipnot : Fransa’nın Nice kulübü ise Filistinlilere destek mesajı yollayan Youcef Atal’ı kadro dışı bıraktı.
Benzema’nın bu açıklamasının ardından ne oldu?
Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, “Herkes Benzema’nın Müslüman Kardeşler ile kayda değer bağlantıları olduğunu biliyor.” iddiasında bulundu.
Daha da ileri giden sağcı bir vekil ise “İçişleri Bakanı’nın yorumları kanıtlanırsa Benzema’ya karşı önlemler alınmalı. İlk olarak Ballon d’Or ödülünün geri alınması sembolik bir ceza olabilir. Ardından da Fransız vatandaşlığını kaybetmesini talep etmeliyiz.” dedi
Ardından Fransız aşırı sağı topyekün Benzema’ya savaş açtı.
Le Pen ailesinden Marion Le Pen şunları söyledi. “Suudi Arabistan’ın ve katı İslam’ın gayretli bir destekçisi olan Karim Benzema, Fransa’ya hakaret eden ve Samuel Paty’nin kafasının kesilmesini haklı gösteren bir yayını “beğenmişti”. Bu sahte Fransız’ın ülkesine iade edilmesi için 2016’dan beri çağrıda bulunuyorum. Ayrıca ben de Ballon d’or ve Fransız vatandaşlığının derhal geri alınması çağrısında bulunuyorum.”
Geçen hafta Fransa’nın Arras şehrinde bir öğretmen bıçaklı saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti. Bu saldırıda islami terör şüphesi aranıyor. Cinayeti işleyen kişi okulun eski bir öğrencisi ve öğretmene saldırı anında “Allah-u Ekber” dediği iddia ediliyor.
Bu saldırının ardından Fransız sağının aşırı sağcı eski Cumhurbaşkanı Adayı Eric Zemmour şunları söyledi: “Benzema’nın bu cinayetle doğrudan ya da dolaylı bir bağlantısı var”
Tabi ki Benzema da hem İçişleri Bakanı’na hem diğer sağcı vekillere hem de Eric Zemmour’a karşı hukuki haklarını kullanarak dava açacağını avukatı aracılığıyla bildirdi.
Siyasi tartışmalara Fransız Solu da katıldı ve Benzema’ya destek mesajları geldi. Boyun Eğmeyen Fransa Partisi lideri Jean Luc Mélanchon Twitter üzerinden şu mesajı gönderdi.
“Merhaba Bay Benzema. Sizi tanımıyorum ve futbol hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ama hükümet ve dostları sizi şeytanlaştırmayı seçti. Size “kağıttan Fransız” diyorlar. Düşmanlarınız böyle kelimeler kullanırken, siz etnik ya da dini nefreti olmayan olağanüstü bir insan olmalısınız. On yıldan daha az süredir Fransız olanların belgelerini ellerinden alan Petainistler tarafından “kağıttan Fransız” olarak adlandırılan insanların torunu olarak, Fransa’nın onu seçen herkese ait olduğunu biliyorum. Bize hakaret edenler bunu hak etmiyorlar.”
Boşluğu siz doldurun
İstenmeyenlerde dün ……
İstenmeyenlerde bugün Benzema
İstenmeyenlerde yarın ……