Sinema

Ütopik Gerçekçi Film : Athena

Ütopik Gerçekçi Film : Athena

Athena. Bu bir ütopik filmdir. Gerçeklikten, var olandan beslenen ama daha çok olacakların habercisi bir film.

Netflix’te ilk yayınlandığı günden beri özellikle Twitter’dan da birçok kişinin önerdiği, çoğunluğun giriş sahnesi özelinde övdüğü sansasyonel bir film de diyebiliriz.

Hızlı Film

Yavaş film nedir diye sorduğumuzda uzun ve sessiz sekansların varlığıyla biraz da izleyicileri bu yavaşlık esnasında düşündürmekle ünlü filmlerdir.

Fakat Athena filmi izleyiciyi neredeyse bir saniye nefes aldırmıyor. Başlangıcından sonuna kadar bir  günde yaşanan olayları anlatması itibariyle hızlı akan bir film olması beklenebilir. Bunun yanında yakın çekimde karakterlerin gölgesi olup filmi takip etmemizi de sağlıyor yönetmen.

Hızlı filme örnek olarak Uncet Gems ve Her Şey Her Yerde Aynı Anda filmlerini söyleyebiliriz. Ama Athena gerilim ve sürükleyicilik açısından çok daha hızlı.

La Haine ve Les Misérables

Bu iki film konuları itibariyle Athena’nın öncülleri diyebiliriz. Nasıl ki Les Misérables filmi La Haine filminin devamı niteliğinde bir filmdi diyebilirsek Athena da bu devamlılığın son halkası diyebiliriz.

Olayların Paris’in banliyölerinde geçmesini ve polis şiddetinin üzerinde durulmasını temel alarak La Haine ile Les Misérables filmleri karşılaştırıldı. Fakat sonları itibariyle bir devamlılık söz konusu olabileceği ya da Les Misérables filminin La Haine filmine bir cevap niteliği taşıdığını düşünebiliriz. Çünkü La Haine bizleri son sahnesinde Hubert’in polis tarafından “yanlışlıkla” öldürülmesi şeklinde susturmuştu.

Fakat Les Misérables’da bu sefer, 20 yıl sonra gelen yeni jenerasyonun ve yaşça küçüklerin göreceli bir galibiyetinden söz edilebilir. (Athena’da yine bu jenerasyon farkını görüyoruz. Yaşça daha küçükler banliyönün büyüklerini dinlemeyerek isyanın fitilini ateşliyor) Fakat özet itibariyle iki film arasında 20 yıl olmasına rağmen bu banliyölerde en azından orada yaşayanların yararına pek de bir değişim olmadığı görülüyor.

Bu iki filmin Paris’in banliyölerinde geçtiğini biliyoruz. 2020 yapımı Bac Nord filmi bu sefer Paris’te değil ama yine 3 polisin Marsilya’nın zorlu mahallelerinde verdikleri mücadeleye şahit olmak bakımından oldukça önemlidir. Orada polis bu banliyölere girmekte dahi zorlanıyordu.

Athena filmi ise aslında mekânsız bir film. Yani Fransa’nın herhangi bir banliyösünde geçtiğini iddia edebilen bir film. Fakat zamansız bir film diyemeyiz. Bu zamanda geçmediğini söyleyebiliriz. Şöyle ki, eğer La Haine banliyöler açısından bir yenilgi, Les Misérables banliyöler açısından bir isyan ise Athena bu isyanın polis ve banliyö gençleri arasında bir iç savaşa dönüşmesini ele alıyor. Fransa’da yer yer ve zaman zaman polis ve banliyö gençleri arasında çatışmaların olduğunu bilsek de Athena filmindekine benzer ne bir karakol baskını ne de topyekün bir savaş ortamı henüz yaşanmadı. Bu açıdan ütopik bir film olan Athena yine de bir uyarı fişeği niteliğindedir.

Athena ve Toplu Konutlar

Athena filmi Fransızların “HLM” habitation à loyer modéré dedikleri yani bizdeki tabirle Toplu Konut sitelerine benzetebileceğimiz ve genelde şehrin uzağında banliyölerde kurulan bu yerleşim alanında geçiyor.

HLM sistemi Fransa’da 1950’li yıllarda yani savaş sonrasında patlak veren konut krizine cevap olarak oluşturuldu. Özellikle Paris’e yönelik olarak göç nedeniyle o dönem 4 milyon kişinin yaşayabilmesi adına Şehirleşme Bakanlığı tarafından şehrin çeperlerine bu konutlar yerleştirildi.

Banliyöler ve banliyölerdeki HLM yapılanması genellikle yoksulluk ve birinci, ikinci kuşak göçmenlerin yaşadığı yerler olarak hep bilinir. Günümüzde Fransa Milli Takımı’nda oynayan oyuncuların, Fransız rapçilerinin %80’in buralardan çıktığını belirtebiliriz. Fransızca rap şarkılarının klipleri de genellikle buranın bahçelerinde, ortak alanlarında çekilir.

Dolayısıyla Athena filminde yaşanan iç savaşın bir kampını oluşturan genellikle hatta çoğunlukla göçmen asıllı banliyö gençlerinin ikamet ettikleri yer bir nevi dışlanmışlık hissinin baş sebebidir.

Filmin konusunu da oluşturan bu gençlerin topluma entegre ol(a)maması ve polis şiddeti karşısında isyana başvurmasının nedenlerini araştırmak filmin konusu değil. Ama bu konuda yakın zamanda çıkan bir röportajı buraya bırakabiliriz.

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Didem Danış’ın Fransa Ulusal Demografik Araştırmalar Enstitüsünde araştırmacı olan Prof. Patrick Simon ile Göç ve Entegrasyon Tartışmalarına Fransa’dan Bakış: Demograf Patrick Simon’la Söyleşi ismiyle yayımlanan söyleşi de bu konudaki tartışmalara detaylıca yer verilmiş.

https://fs.hacettepe.edu.tr/hips/dosyalar/nufusbilim_dergisi/v43/6_Danis.pdf?fbclid=IwAR3ucdrSXgIgePzPjI5o8x8XHDMQT42I3Tw2jtvyimeXrRC4equ7xB75_OY

Söyleşide geçen “ İkamet yerine dayalı bir ayrımcılık da kökene dayalı ayrımcılıkla beraber işliyor” kısmı filmin neden HLM’de geçtiğinin bir cevabı niteliğinde.

Film Müziği

Filmin adına paralel olarak film antik Yunan’dan sergilenen bir tiyatro piyesinin kullanacağı müzikle gerilimi sağlıyor. Açıkçası banliyölerle özdeşlenen rap müziğinin bilinçli olarak bu sefer kullanılmaması filme farklı ve yüksek bir hava katmış.

Fakat burada biz yine de PNL’in banliyö ve polis arasındaki çatışmayı sahnelendiren kliplerinden biri olan Deux Frères’i buraya iliştirelim.

Filmin İthaf Edildiği 2 Kişi

Filmin sonunda ithaf edilen 2 isim var. Biri Dj Mehdi. 2011 yılında 34 yaşında ölen ve birçok rapçinin hayatına dokunan dj ve prodüktör.

Bernard Moussa Gomis ise hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamadığım bir kişi. Fakat Fransa’da polis şiddeti sonucu hayatını kaybeden bir genç olduğunu iddia edebiliriz. Tıpkı 2016’da öldürülen Adama Traoré gibi.

https://en.wikipedia.org/wiki/Death_of_Adama_Traor%C3%A9

Adama için Adalet yürüyüşleri özellikle Amerika’da öldürülen George Floyd’dan sonra Fransa’da arttı ve halen devam ediyor.

Filmin Yönetmeni ve Senaristleri

Filmin senaristlerinden biri Les Misérables filminin de yönetmeni ve senaristlerinden biri olan Ladj Ly.

Filmin yönetmeni ise babasının izinden giden babasının oğlu Romain Gavras. Bilindiği üzere baba Costa Gavras özellikle Z, Sıkıyönetim gibi çektiği politik filmleriyle tanınıyor.

Romain Gavras ve Ladj Ly ise Romain Gavras’ın yönettiği The World is Yours filminde daha önceden bir araya gelmişti. Bu filmde Ladj Ly oyuncu olarak görev almıştı.

Romain Gavras ek olarak Jamie xx’in “Gosh” , Kanye West’in “No Church in the Wild” ve M.I.A.’nın “Bad Girls” adlı kliplerini yönetmesiyle tanınıyor.

Klip demişken Athena filminin başrol oyuncusu Cezayir uyruklu Fransız aktör Dali Benssalah’u herkes The Blaze’in Territory klibinden tanıyor.

Son

Filme Fransa’da sağ kanattan bir hayli eleştiri de haliyle geldi. Her ne kadar öldürülen gencin polis değil de polis görünümlü kişilerce öldürülmüş olduğunu filmin sonunda görmüş olsak da film açıkça 30 yıldır devam eden tartışmaların, olayların 20 yıl içinde gelebileceği son noktayı bizlere gösteriyor. Yine filmin sonu itibariyle toplumsal bir intihardan bahsetmek de mümkün.

Mert DEDECAN

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu