C’est pas la capitale, C’est Marseille
Marseille ya da Marsilya
Fransızlar için bu şehri tanımlamaya rap ve futbol yeter.
Olimpique de Marseille kulübünün stadı Vélodrome, şehrin simgesel olarak mabeti. Şehirde OM’in Paris Saint Germain ile rekabetinden ötürü ciddi bir taraftarlık mevcut.
C’est pas la capitale, C’est Marseille bébé
Şehrin esas simgesi ise tabi ki Notre Dame de la Garde
Kelimenin de tam anlamıyla şehrin koruyucusu
En tepede tüm görkemiyle Marseille’i selamlayan bir yapı.
Fransa’da diğer şehirler arasında göçmen nüfusun en yoğun olduğu şehirlerden biri aynı zamanda Marseille.
Hem Afrika hem kuzey Afrika’dan gelen göçmenler 1950 ve 1960’larda bu liman şehrine yerleştiler ve çocukları Marsilyalı oldu. Fransa kimliğini dil ile taşıdıkları söylenebilir, Fransızca belki de en birleştirici unsur çünkü Marsilya hem başkentten uzak hem de göçmen kökenlilerin varlığı oldukça yoğun. Dolayısıyla aşırı sağın pek yanaşamadığı bir şehir Marsilya.
Göçmen kökenliler dediğimizde de şehre damgasını vuran Rap’ten bahsetmesek olmaz.
Jul bu şehrin kralı diyebiliriz.
Belediye başkanı ya da valisinden daha çok sözü geçer de diyebiliriz.
“C’est nous gère la ville c’est pas la mairie”
Futbol konusunda nasıl ki rekabet yoğunsa rap konusunda da Marsilya’dan çıkanlar ile Paris’ten çıkanlar arasında tatlı bir rekabet söz konusu ama Jul onları da son albümde birleştirdi
Klişe Fransa’dan sıkılanlar için Marseille, Paris’ten Gare de Lyon’dan trene atlanıp 3 saatte gidilebilecek ilk duraktır.
Mert Dedecan