Sinema

Cannes Film Festivali 2022: “Plus que jamais” Gaspard Ulliel’in Beyaz Perdeye Vedası

Filmin gösterimi duygu yüklüydü.

Uzun bir alkış ve gözyaşları… Ocak ayında hayatını kaybeden Gaspard Ulliel ile çekilen son film olan “Plus que jamais”nin cumartesi gösterimi, 2015’in saldırılarını konu alan bir filmle Croisette’i üzdü.

Filmin gösterimi, aralarında aktris Vicky Krieps ve yönetmen Emily Atef’in de bulunduğu film ekibinin dakikalarca süren alkışları ve gözle görülür duygularıyla karşılandı. Filmiyle ilgili mütevazı olan Fransız-Alman yönetmen, sonunda filmi gösterebildiği için “mutlu” olduğunu söyledi.

Ocak ayında bir kayak kazası sonucu hayatını kaybeden aktörün ani ölümüne değinmeden “Bir yıl önce, onu çekmek için hâlâ Norveç’teydik.” dedi.

‘’Plus que jamais’’ hastalık nedeniyle teste tabi tutulan sıkı sıkıya bağlı bir çift hakkında. Ciddi bir akciğer sorunu olan Hélène, kurtuluş yolu olabilecek nakli reddetmeden önce tedavi aramakta tereddüt eder. Bir hevesle, hastalığından (kanser) bahsettiği, blog tutan bir yabancıyla konuştuktan sonra bir fiyordun yakınına, tek başına Norveç’e gider.

Bu; Hélène’in bırakın ölüm fikrini, bu gidiş fikrini bile kabullenemeyen kocası Matthieu (Gaspard Ulliel) için anlaşılmaz bir karardır.

Doğa Hissi

Ölümümüzü seçebilir miyiz? Kalanlara bir borcumuz var mı? Hélène tedaviyi reddederek kaderini mi seçiyor yoksa hayattan mı vazgeçiyor? Film bu zor soruları büyük bir alçak gönüllülükle soruyor; manzaraların güzelliğini, muhteşem ışığı ve oyuncularından yayılan duygusallığı destekliyor.

Norveç’in bu ücra köşesinde, filmin yarısının geçtiği yerde, Hélène doğayla yeniden bağlantı kurar ve olaylar dizisini kabul etmeyi öğrenir. “Umudum, insanların filmden en çok aldıkları şeyin bu doğa hissi olmasıdır. Doğanın her şeyi bulduğunuz ve her şeyle en bağlantılı hissettiğiniz yer olduğunu, her şeyin bir olduğunu hissetmek.” Vicky Krieps, Fransız Basın Ajansına cuma günü bu cümleleri söyledi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu