Yeni isimler yolda!
Bazı futbolcular meslektaşlarından farklı düşünürler, o doğrultuda hareket ederler. Kimi aynı hedefte birleşmeyi düşünür, kimi kendi topraklarının dışında da bir hayatın olduğunu vurgular.
Sürprizler dendiği zaman akıllara ilk başta kulüpler gelir. Ya o takımların yaratıcıları antrenörler? Onlar da hiç kimsenin ummadığı anda umulmadık işlere imza atabiliyor aldıkları kararlarla, kariyerinin son baharına giren ve daha önce Edirne’den öteye geçmemiş Burak Yılmaz’ı transfer ederek…
Özellikle Sow, Eden Hazard gibi oyuncularla 2010/11 sezonunu çift kupayla kapatarak ardından paraşütsüz şekilde hızlı düşüş yaşayan Lille’de bu sezon ise işler pek kolay olmayacaktır. Lille’in hocası Christophe Galtier de 35 yaşındaki oyuncuyu transfer ederek zor bir iş yaptı.
İlk Atış Zeki
Futbolun özellikle bu denli endüstrileşmesi ve büyümesinin ilk tohumları olarak iktisatçılar çanak uydunun icadı olarak görürler. Televizyonun yaygınlaşması, kıtalararası spor müsabakalarının canlı verilmesi pastayı inanılmaz oranda büyütecek ve ilk markalaşma ve yayıncı kuruluş kavramları futbol ailesinin içine girecekti.
Türkiye’de ise bunun miladı BeinSport’un gelişiyle oldu. Kendi ülkesinin yüz ölçümünden fazla toprağa yahut parsel de diyebiliriz, sahip olan Katar merkezli şirketin Türkiye’ye girmesiyle, Türk futbolcuların Beinsport ile ortak yayın yapan ülkeler arasında diyaloğu bir hayli arttı. Türk maçlarının artık Fransa’da yayınlanması kulüpler ve izleyicilerin ardından bahisçiler için de bir durak olmaya başladı.
Zeki Çelik’in Süper Lig’in bir altı olan 2.lig İstanbulspor’dan Lille’e transfer olması ve ardından milli takıma kadar yükselmesiyle menajerlerin kamp kurduğu bir diğer ülke Türkiye oldu.
Akabinde ise kulüp tarihinin en pahalı transfer listesine giren 17 Milyon Euro’luk Yusuf Yazıcı belirdi.
Yusuf Yazıcı her ne kadar ağır sakatlık süreci geçirse de hepsinden evelallah kalkmasını bildi. San Siro’da da Milan’a hat-trick yaptı tarihe geçti.
Menajerlik oyunları
Sezon başlarında futbol kulüplerinde menajerlik oyunlarını ve başkan ile ilişkilerini çözmeden transferleri kestirmeniz bir o kadar zordur.
Fransa’da yaşayan Hasan Torun’un Burak Yılmaz’ın bu ülkede temsilcilik haklarını alması ve Avrupa ayağını oluşturması kesinlikle Lille transferinde tesadüf olamaz. Yusuf Yazıcı, Burak Yılmaz’ın ardından Galatasaray’ın altyapısından transfer olan Mustafa Kapı… Bir anda Lille, Türk gölü haline gelmeye başladı.
Burak gibi baskın karakterin yanında 3 oyuncu grubunun yer alması nice Türk transferlerinin de habercisi olabilir mi? Bu ihtimal Lille için olmasa da PSG haricinde üst sıraları zorlayabilecek Marsilya, Nice ve Monaco gibi takımlarda hayli yüksek…
Reşat ÇÖTELİ