Göç bağlamında bir direniş biçimi olarak müzik
Kavramsal olarak göç, müzik ve direniş
Sosyal bilimlerin yakından izlediği göç eylemi, günümüzde hala güncelliğini koruyan bir kavram. Göç etmek, farklı motiflerden kaynaklanabildiği gibi her birey için farklı ve sübjektif anlamlar taşıyabilir. Özellikle göç hareketinin kisisel ölçekte incelediğimizde, her bireyin farklı deneyimler yaşadığını, kültürel farklılıkların çeşitli etkileri olduğunu görürüz.
Göç aynı zamanda bir kopma eylemi de barındırır. Göçmen, kendi sadece ülkesinden degil, kültüründen, dilinden, kişisel eşyalarından, sevdiklerinden de kopar göç ederken. Gelgelelim bu kopuş, kaybolma anlamı içermez; Pierre Bourdieu’nun kültürel ve sembolik kapital olarak adlandırdığı bir valiz taşır göçmen. Bu valizin içinde tabii ki müzik de yer alır.
Yolculuk ve yeniden anlamlandırma
Müzik, her toplumda aynı işlevi sağlamasa da, yine her toplumda var olan bir olgudur. Aynı zamanda, globalleşen dünyada, bir şarkının farklı kültürlere yolculuğu, farklı kontekstler üretebilmektedir. Misirlou şarkısı üzerinden bunu görebilmek mümkün. Kökeni tam olarak bilinmese de, Misirlou, komsu coğrafyalardan amerika kıtasına kadar ulaşmış, Black Eyed Peas grubu tarafından yorumlanarak küresel bir tanınırlığa ulaşmıştır. Ancak yarattığı bağlam orijinalinden tamamen farklıdır. Teknoloji ve internet devrimi oncesi bu yolculuk insanlar aracılığıyla sağlanırken, günümüzde online medya kanalları aracılığıyla tekil bir deneyime dönüşebilmekte.
Müziğin nasıl bir direniş oldugunu anlamak icin direniş kavramını çözümlemek gerekir. Direniş; sosyal, ekonomik politik veya kültürel baskıya karşı olusan bir varolma çabası olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda göç de özünde bir direniştir.
Rap müzik
Müzik çerçevesinden bakarsak; bir şarkı, sözleri ve melodisi aracılığıyla, kişisel veya toplumsal bir mesaj verme potansiyeli taşır. Gil Scott Heron The revolution will not be televised -”devrim televizyonda yayınlanmayacak” derken, devrimin ana akım medyada yer almayacağını vurgulanmıştır. Bu bağlamda devrimi de toplumsal olduğu kadar kişisel ölçekte de yorumlamak mümkündür. Kökleri spoken word’e dayanan rap müzik, çoğunlukla sosyal adaletsizlikten bahseden sanatsal ifade biçimidir.
Bir diğer yandan, birlik oluşturmak da müziğin yarattığı bir direniş biçimidir. Toplumun müziği oluşturduğunu düşünürsek, müzik de bir toplum oluşturabilir ve bir bakıma o toplumu temsil eder. Bu nedenle müzik kültürel dışavurumun hem sözel, hem de işitsel yoludur.
Bir sonraki yazımızda rap müzik üzerinden Almanya’ya göç eden türkleri ele alacağız.
Buket Calisir