Politika-Tarih

Apolitik Türk Gençliği

Apolitik Türk Gençliği

Demokratik sistemlerin etkili çalışabilmesi için, toplumdaki bireylerin seçim yapabilmelerine yani siyasal katılım yoluyla iktidarın ve genel işleyişin üzerinde bir etkili olabilmesi için siyasete katılması sistemin devamlılığı için bir gereklilik haline gelmiştir. Özellikle otoriter ve totaliter rejimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde korku ve baskıyla siyasetten azledilmiş apolitik bireylerin ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. TDK apolitik kavramını şu şekilde açıklamaktadır; “Siyasi görüş ve olaylardan habersiz veya onlara kayıtsız kalan.”

Apolitizm‘in Türkiye’de 12 Eylül’den sonra yükselişe geçtiği düşünülmektedir. Askeri darbe sonrasında doğan gençlerin büyük çoğunluğunun ailelerinin de baskısıyla siyasete ve geleneksel siyasal partilere mesafeli bir tutum benimsediği yönündedir.

27 Mayıs’ı yaşayan neslin çocukları 12 Eylül’ün karanlık siyasetiyle de birleşince çocuklarını siyasetten uzak tutmaya çalışan ve görece “fişlenmesini” engellemek amacıyla anti-politik bir hava kazandırmaya çalışılmıştır. Ayrıca apolitizm, neo-liberal politikalarla birlikte oluşan bireyci tutumları, gençlerin politik alandaki yozlaşmayı ve durumlara dair eleştirilerini var olan siyasi partilerle özdeşleştirme problemleriyle de açıklanmaktadır.

Apolitik gençlik söylemi”, özellikle 1990’larda literatüre kazandırılmıştır. Milliyet Gazetesi baz alınarak yapılan bir ön çalışma bu söylemin gerek gençleri eleştiren gerekse savunan biçimlerde medyada yer aldığını göstermektedir. (Bahar Tanyaş) Literatüre yansımasına örnek verilmesi gerekirse “12 Eylül çocukları”, “tüketim toplumunun çocukları”, “değerlerini yitirmiş”, “vurdumduymaz”, “işe yaramaz” kuşak ve “Televole kuşağı” gibi gençleri olumsuzlayan nitelendirmelere dikkat çekmektedir. (Lüküslü, 2008)

Türkiye’de siyasal katılım mefhumu gençlerin doğrudan katılması beklentisini yaratılmaktadır. Siyasal katılım “Toplum üyesi kişilerin siyasal sistem karşısındaki durumlarını, tutumlarını ve davranışlarını belirleyen bir kavram” olarak tanımlamakta ve bu kavramın yalnızca oy kullanma davranışına indirgenememelidir. (Kapani, 1998)

Bana göre, Gezi Parkı Türkiye özelinde siyasal katılım kavramının en medyatik ve beklenmedik örneğidir; çünkü “Biz bunları apolitik bilirdik!” (Erkmen, 2013)  diye adlandırılan, sindirildiği 80’li ve 90’lı yılların karanlık siyasi döneminin çocuklarından beklemezdik şeklinde yorumlandı.

Gezi Parkı eylemleri esnasında çevrecilerin, Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilip AVM yapılmasına karşı bir tepki olarak başlamıştır. Yeni toplumsal hareketlerin alt metninde bulunan sosyal kimlik ve talepleri kabullendirme amacı, yaşlı kapital düşüncelerin bizi ve hayatımızı etkilememesi yönünde gerçekleşen talepler bütünü olarak değerlendirilebilir.

Gezi Parkı eylemleri de romantiktir. Bu bağlamda, isyan bulaşıcıdır. Ancak, romantik de olsa Gezi Parkı direnişi, iktidara karşı olanların kin ve nefretlerinin dışavurumudur. Bu durum toplumda zımni olan “biz” ve “öteki” ayrımlaşmasını gün yüzüne çıkarmıştır. (Bayhan, 2014)

Yeni nesil eylemlerinde geleneksel medya araçları yerine, teknoloji çağının çocukları internet, sosyal paylaşım siteleri Twitter ve Facebook ile cep telefonları temel toplanma ve haberleşme araçları olarak kullanılmıştır.

Gezi Parkı’na polis müdahalesinin gerçekleştiği 31 Mayıs 2013 tarihinde, dakikada 3 bin tweet atıldı. Tweetlerin yüzde 88’i Türkçeydi ve yarısı İstanbul’dan gönderildi. Twitter’da şu başlıklar ön plana çıktı: “#direngezi: 950 bin tweet, #occupygezi: 170 bin tweet, #geziparki: 50 bin tweet, #BugünTelevizyonlarıKapat: 50 bin tweet” (Radikal, 2013)

Twitter ve Facebook kitlelerin anında toplanmasını ve yönlendirilmesini sağlamıştır. Ancak, Twitter ve Facebook’un provokasyon amaçlı, olmayan şeylerin olmuş gibi yansıtılması ile halkın ajitasyonu bağlamında da kullanıldığı görülmüştür. Gezi olaylarında sosyal medyanın da aktif kullanılması sonucunda gençler çok daha siyasallaştılar. (Bayhan, 2014)

Yücelhan Danacıoğlu

Kaynakça

  • Bayhan, V. (2014). Yeni Toplumsal Hareketler ve Gezi Parkı Direnişi. Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, 23-58.
  • http://www.radikal.com.tr/turkiye/ak-partiden-gezi-olaylariyla-ilgili-twitter-raporu-1139823/ adresinden alındı
  • Tanyaş, B. (2015). Gençler ve Politik Katılım: Gezi Parkı Eylemleri’nde “Apolitik” Nesil. Eleştirel Psikoloji Bülteni, 26-50.
  • Lüküslü, D. (2008). Günümüz Türkiye Gençliği: Ne Kayıp Bir Kuşak Ne de Ülkenin Aydınlık Geleceği. Türkiye’de Gençlik Çalışması ve Politikaları (s. 287-297). içinde İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
  • Kapani, M. (1998). Politika Bilimine Giriş (10.Baskı) Ankara: Bilgi Yayınevi
  • Alver, A. (2012). 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ‘Devrimciler’ ile ‘Yüz: 1981’ Romanlarından Hareketle 12 Eylül Döneminde Yaşanan Devlet Güdümlü Baskı ve Şiddet Sorunsalı . Dede Korkut Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 5-22.
  • Erkmen, D. (2013, Temmuz 24). Bianet Bağımsız İletişim Ağı. Politik olmak, Apolitik olmak ve Gezi Olayları: https://m.bianet.org/bianet/siyaset/148666-politik-olmak-apolitik-olmak-ve-gezi-olaylari adresinden alındı

Etkilendiğim Kaynaklar

  • Boyraz, C. (2010). Gençler Tartışıyor – Siyasete KatılımSorunlar ve Çözüm Önerileri. Academia.edu: https://www.academia.edu/13520965/Gençler_tartışıyor_siyasete_katılım_sorunlar_ve_çözüm adresinden alındı
  • Bozan, A. (2013). Politikleşme ve Siyasal Katılımı Etkileyen Faktörler Adalet ve Kalkınma Partisi Gençlik Kolları Örneği. Alternatif Politika, 153-173.
  • Atabey G., Hasta D. (2018). Siyasal Katılım, Siyasal Yeterlik ve Toplumsal Cinsiyet. Nesne Psikoloji Dergisi, 484-507.
  • Hafızoğlu, Y. (2021). Z Kuşağı Seçmen Davranışları. Eğitim ve Yeni Yaklaşımlar Dergisi, 141-164.
  • Polat, F. (2016). Apolitik Eylemcilerin Politik Eylemi: Gezi Parkı Direnişi. Toplum ve Demokrasi Dergisi, 177-192.

Görsel Kaynakça

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu