Éric Cantona deyince akla ilk olarak formasının yakaları her zaman yukarda olan, agresif, kendine aşırı güvenen duruşuyla fileleri estetik gözeterek havalandıran futbolcu Cantona gelir. Kariyerinin ilk yıllarında, doğduğu Marsilya’da forma giymiş olan Cantona’yı Cantona yapan ise Manchester United yıllarıdır.
Bir futbolcu olarak estetik dokunuş, pas ve vuruşlara önem veren Cantona’yı özellikle futbolcu kariyeri sonlandığında oynadığı filmlerle de tanıyoruz. Yaklaşık 30 kadar filmde birçok farklı karaktere hayat veren Cantona, kendisini oynadığı, Ken Loach tarafından yönetilen Looking for Eric filmi ile kendisini bir kez daha göstermiştir.
Cannes’da Ekümenik Jüri Ödülü alan bu filmde Cantona, hayatında bazı sorunları bulunan, Manchester United ve futbol fanı Eric Bishop’un halüsinasyonları esnasında kendisine görünür ve sohbet etmeye başlarlar. Hayata dair felsefi sohbetlere tutuşurlar ve Bishop Cantona’ya şu can alıcı soruyu sorar; Kariyerinde unutamadığın gol hangisidir?
Cantona’nın bu soruya cevabı politik duruşunu da belli eder; çünkü unutamadığı golü söylemez. Daha çok asistten yana olduğunu ve kendisini asist yaptığında daha iyi hissettiğini dolayısıyla en unutamadığı anın herkesin şut çekip gol atacağını beklediği bir anda sürpriz bir şekilde asist yaptığı an olduğunu söyler.
O asist, bir asistten öte bir hediyeydi.
Dediğimiz gibi bu anlatı, Cantona’nın politik kişiliğine vurgu yapar; çünkü biliriz ki kendisi 2010 yılında insanlara bankalardaki tüm paralarını çekmeye davet etmiş ve böylece kapitalist sisteme bir darbe vurulacağını düşünmüştü.
Bu açıklamasının ardından dönemin Fransa Ekonomi Bakanı Christine Legarde, Futbol meraklısı Cantona ekonomiye karışmaktan kaçınmalı demişti.
Aynı şekilde Euro 2016 seçmelerinde Fransa teknik direktörü olarak Didier Deschamps’ın seçilmesini eleştirmiş; çünkü Deschamps’ın aşırı Fransız ismi olduğuna vurgu yaparak Deschamps ailesinden hiç kimsenin Fransa kökeni dışında bir ırka mensup olmadığına dikkat çekmiştir. Kendisine göre Karim Benzema ve Hatem Ben Arfa’nın Fransa milli takımına seçilmemelerinin nedeni Kuzey Afrika kökenli olmalarıdır.
Dolayısıyla kendisini sağ karşıtı ve sosyalizme yakın sol görüşlü biri olarak tanımlayabiliriz. Bu sebeple sadece golü ve kendisine eklenecek bir kârı düşünmekten ziyade başka bir insana asist sunarak hediye etmeyi daha çok sevmektedir.
Kendisini en son ekranlarda Netflix’te yayınlanan Dérapages (Karanlık Kadrolar) dizisi ile gördük. Bu dizide de kendisini oynamış olma olasılığı bir hayli yüksek. Canlandırdığı karakter Alain Delambre, eski insan kaynakları yöneticisi olan ileri yaşına rağmen ev kredisi borçları nedeniyle fabrikada çalışmak zorunda kalan prekaryaya mensup biridir.
Bir gün fabrikada kendisine hayvanca davranan ustabaşına tıpkı futbolculuğu zamanında bir taraftara attığı uçan tekme misali bir tekme savuruyor. Ardından ise ödemek zorunda kalacağı tazminat ve işsizlikle baş başa kalıyor.
60 yaşına gelmiş olmasına rağmen kapitalist sistemin mağduru konumuna düşen Alain, insan kaynakları uzmanı olarak çok uluslu bir Fransız şirketine başvurur ve işe alım mülakatında oynanması planlanan bir oyunu tersine çevirerek şirketin CEO’su ve üst kademe yöneticilerini rehin alır ve olaylar gelişir.
Rehin aldığı ve isyan ettiği aslında kendisini 60 yaşında çalışmaya mahkum eden sistemdir.
Politik bir sanatçı, futbolcu olan Eric Cantona için son olarak diyebiliriz ki kendisi boşuna formasının yakasını kaldırmıyor; çünkü kendisi Fransa’nın da sembolü Horoz gibi sık sık dikleniyor.
Mert DEDECAN
