PsikolojiYaşam

Her Çocuk Bir Savaşçıdır

Çocuklar görünüm itibariyle yetişkinlerden farklı olduklarından yetişkinler açısından güçsüz ve aciz olarak değerlendirilirler.

Maddi güce çok fazla önem veren yetişkinler, bireydeki gücü somut şeylere atfettiği için çocukların sahip oldukları gücün genel olarak farkına varamazlar. Aslında her çocuk yumuşak bir güce sahiptir. Bu yumuşak güç onların karşılaştıkları zorluklar karşısında kırılmasını engeller ve esneklik sağlar. Küçüklükten itibaren karşılaştıkları nesnelere ve kişilere karşı korkusuzca temas ederler. Canları yansa da kabuklarına çekilip kalmazlar. Zorlandıklarında ise oyuna yönelirler ve baş etmekte güçlük çektiği şeyi oyun ile kontrol altına alıp başa çıkma yolları üreterek tekrar onunla yüzleşirler.

Çocukların savaşlarında en büyük yardımcıları elbette “oyundur”.  Çocuk oyun sayesinde daha çok esneklik ve dayanıklılık kazanır, aynı zamanda güçlenir. Oyun onun tüm ihtiyaçlarına karşılık veren güçlü bir mekanizmadır. Bu mekanizma göz önünde olsa dahi birçok yetişkin bu mekanizmanın işlevselliğinin ve içindeki savaşçıların farkında değildir.

“Her çocuk savaşmak ve kazanmak ister…”

Çocuklar kaygı ya da korku uyandıran, canını acıtan nesneler ya da kişiler karşısında yetişkinlere karşı daha donanımlıdır ve onlarla daha etkin, kontrolün kendisinde olduğu bir ilişki geliştirir. Yetişkinler ise genellikle çocuklara oranla karşılaştıkları güçlükler karşısında demir gibi olsalar da daha kırılgandırlar.  Genellikle kırıldıklarında ise yeniden kalkıp mücadele edecekleri cesareti ve gücü kendilerinde bulamazlar. Çocuklar ise aksine o şeyin üzerine giderek ve risk alarak gelişirler. Ailelerden: “Bak kaçtır oradan zarar görüyor hala oraya gidiyor, hala onunla oynuyor vb.” ifadeleri duyarız. Bu anlattığım hususlar genel olarak doğası bozulmamış, aktif stres faktörü hayatında olmayan, ciddi travmalar yaşamamış her çocuk için geçerlidir. Çocukların bu yaşamdaki en büyük handikapları ise dünyada kendilerini çok cesur sanan, ama aslında en çok korkan kişiler olan yetişkinler tarafından yetiştirilmeleridir. Bu yetişkinlerin elinde çocukların mayaları bozulmaya başlar.

Her çocuk savaşmak ve kazanmak ister; ama çocuklara aileleri tarafından sağlıklı hedefler konmayacak ve cesaretlendirilmeyecek olurlarsa, çocuklar o zaman bu cesaretlerini ebeveynleri ile iktidar mücadelesine çevirirler. Bu mücadelede ise korku imparatorlukları içinde yaşayan ebeveynler, çocukların ihtiyaçlarını anlamadan onları kırar ve özgüvenlerini yok ederek onları kendileri gibi korkulu bireyler haline dönüştürürler.

Psikolog Mehmet ÇAĞ

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu