Cana’da Düğün Tablosu
“Cana’da Düğün” eserinin konusu İncil’de geçen, Hz. İsa’nın ilk mucizesini gerçekleştirmesi olayı ile ilgilidir. Bu olay şöyledir; İsa, Meryem ve Havariler Cana’da bir düğün için konuk olarak çağrılmışlar. Kutlama sırasında şarap bitince, İsa, hizmetçilere şarap küplerini su ile doldurmalarını ve geri çekilmelerini söylemiş. Eğlencenin yöneticisi küpten doldurulan sıvıyı tatmış ve ardından damadı çağırmış. Damada “Herkes önce iyi şarabı, iyi şarap bitince de kötüsünü sunar; fakat sen en iyisini sona saklamışsın.” demiş. İsa bu şekilde suyu şaraba çevirerek ilk mucizesini gerçekleştirmiş.
Resmin sağ ön tarafında bulunan şarap küpleri olayda geçen küplerdir. Ayaktaki figür, içtiği şarabın güzelliği karşısında şaşırmış görünen şölen yöneticisidir.
Tabloda, büyük bir masa çevresinde toplanmış birçok farklı figür görünür. Süslü ve gösterişli giysiler giyinmiş bu kalabalık insan grubunun içinde sade giysileri ile kalabalığın tüm şaşaasına zıt görünen İsa ve Meryem masanın ortasında dururlar.
Halbuki düğünün en önemli misafirleri ve gelin ile damat masanın sol tarafının başında oturmuşlardır. Onların hemen yanında birçok ünlü tarihi kişilik bulunur. Mesela, Avusturya Kraliçesi Eleanor, Fransız Kralı I. Francis, İngiltere Kraliçesi I. Mary, Kanuni Sultan Süleyman, İmparator V. Charles. Ne düşündüğünüzü tahmin edebiliyoruz. Kanuni Sultan Süleyman’ın Hz. İsa’nın yaşadığı dönemde yaşamadığı, aynı tabloda nasıl yer alabildiği. Sanatta her şey mümkün.
Veronese, tüm bu muhteşem kişilikleri aynı masada İsa ve Meryem ile oturtmuş olsa da masanın tam ortasına ikisini yerleştirerek resmin ana amacının bu dini figürleri vurgulamak olduğunu gösterir bize.
Resmin geri planında yer alan klasik mimari ögeleri ve karakterlerin giysileri, görünümleri tamamen Veronese’nin yaşadığı dönemde Venedik’te geçerli olan mimari ve moda tarzını yansıtır. Bu bakımdan eser, yer yer fantastik ögeler barındırsa da adeta tarihsel bir belge niteliğindedir. Buna mukabil, İsa’nın yaşadığı dönem ve coğrafya ile ilgili herhangi bir özellik göremeyiz. Ressamın kendi döneminin tarzını yansıtmış olması Rönesans döneminin sanat anlayışı ile uyumludur.