Çocuklar ve Mizaçlar
Mizaç, doğum ile birlikte çocukta var olan karakteristik özelliklerdir. Her çocuğun gelişimi de mizaçları da biriciktir.
Mizaçlarına göre sınıflandırılacak olursa çocukların %40’ı zor mizaçlı çocuklardır. Birçok aile mizacın değiştirilemeyeceğine dair bir inanca sahiptir. Bu inanç doğru olmak ile birlikte güçsüz ve mücadele etmekten yoksun ailelerin ardına sığındıkları bir liman da olabilmektedir. Çocuklar doğuştan öfkeli, kaygılı, çekingen, temkinli, mükemmeliyetçi vb. mizaçlar ile doğabilirler. Bu çocuklarda bu mizaçlar değiştirilemese dahi sağlıklı ve güçlü bir kılavuzluk ile şekillendirilebilir. Örneğin öfkeli bir çocuğun dövüş sporlarına yönlendirilerek bu özelliğinin onun kişiliğini güçlendirmesine hizmet etmesi sağlanabilir. Bu çocukların özellikleri şekillendirilebilecek olursa toplumsal yaşamda sağlıklı birer birey olarak yaşamlarını sürdürebilirler.
Çocukların mizaçlarını hem genetik hem de anne karnı hamilelik döneminde yaşanan olaylar etkileyebilmektedir. Yani öfkeli bir çocuğun soyunda öfke problemi olabileceği gibi, annenin hamilelik döneminde eşi, ailesi ve çevresi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle öfkeli bir hamilelik geçirmesi de etkili olabilmektedir. Mizacın üzerine çocuk büyüdükçe öğretici bir çevre, aile ve okul ile kurduğu ilişkiler sonucunda karakter gelişir. Karakter, mizacın üzerine giyilen bir kıyafet gibidir. Mizaç ve karakterin birleşimi ise çocuklarda kişiliği oluşturur. Bir de çocukların en içinde, özde fıtrat vardır. O ise çekirdektir. Bir elma gibi düşünüldüğünde fıtrat elmanın içinde en ortada yer alan çekirdektir. Etli yenen kısım ise mizaçtır, onun üzerindeki kabuk ise karakterdir. Bunların toplamı ise elmadır, kişiliktir. Bu sebepten kişi sağlıksız bir çevrede büyür yanlış öğrenmeler ve deneyimler edinirse kötü bir karakter geliştirir. Bu fıtratı yorar, mizacı ise bozar. Bunun sonucunda ise çocuklarda psikolojik sorunlar görülme ihtimali artar.
İnsanoğlu, fıtratına zarar vermeden mizacını eğiterek şekillendirebilir; sebebi mizacın nötr olmasıdır. Onu iyi ve kötü yapmak ise tamamen çocuğun ve ailesinin elindedir.