Dünyadan Kültür-Sanat

Arabistanlı Lawrence* Melek* Casus’tu*

*Lawrence of Arabia, The Angel, The Spy

Ashraf Marwan. Mısır’ın efsanevi Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır‘ın damadı, Nasır’ın ölümünden sonra başa geçen Enver Sadat‘ın güvenlik danışmanı, Mısır’ın yüksek kademeli diplomatı ve hem Mısır hem İsrail adına çalışan çift taraflı bir ajan, hem İsrail hem de Mısır’da kahraman olarak görülen tek kişi.

Mısır’ın 6 Gün Savaşlarında İsrail’e kaybettiği toprakları geri almaya yönelik savaşı olan Yom Kippur Savaşı öncesinde-hatta bir gün öncesinde- Mossad ile irtibata geçip savaşın bilgilerini, zamanlamasını veriyor Marwan. Önce İsrail’in güvenini kazanmak için savaş bilgileri veriyor, sonrasında diplomatik gücünü kullanarak Roma’da bir İsrail uçağının Filistinli militanlar tarafından düşürülmesini engelliyor.

2007 yılında ise, bir milyarder olarak yaşadığı Londra’da balkondan düşerek ölüyor ya da öldürülüyor. Bir ajan yatağında uyurken huzurla, eceliyle ruhunu teslim edebilir mi ?

Yom Kippur Savaşı sonrasında 1978 yılında, İsrailli bir başbakan ile tarihte ilk defa görüşen Arap lider olarak tarihe geçen Enver Sadat ve İsrail Başbakanı Menachem Begin‘in Amerikan Başkanı Jimmy Carter ile gerçekleştirdiği barış görüşmelerinin de mimarlarından biri olarak Ashraf Marwan gösteriliyor.

Bu görüşmenin ardından 2 lider Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldüler fakat bu durum Envar Sedat’a pahalıya mal oldu ve 1981 yılında Mısırlı bir milliyetçi tarafından suikast ile öldürüldü.

ABD-İsrail ortak yapımı olan 2018 yapımı politik-gerilim tarzında The Angel filmi işte Ashraf Marwan‘ın bu serüvenlerini anlatıyor. Angel, Mossad’ın Marwan’a verdiği takma ad. Adeta bir melek gibi İsrail’i kurtarıyor . Daha çok İsrail’e olan yakınlığı baz alınarak olayların anlatıldığı filmde Abdül Nasır, Enver Sedat, Kaddafi gibi liderler de canlandırılıyor.

Eli Cohen... Aynı gerilimli dönemde İsrail ajanı olarak Suriye’nin hem ekonomik hem politik hem de askeri kesimlerinin içine sızan, bir dönem Suriye Savunma Bakanlığı’nın başına da getirilmesi düşünülen ve dönemin savaşlarında İsrail’e çok büyük yararlar sağlayan biri.

Üzerine giydirilen Suriyeli işadamı kimliği, Suriye’deki çevresinin de kendisine olan yüksek ilgisiyle beraber İsrail ajanı kimliğinin zaman zaman önüne geçiyor. Hangisi daha çok ben? İsrailli ajan Kohen mi? Şam’ın en tanınan ve aranan yüzü Kamel mi?

Cohen, Golan Tepeleri’nde güneşin altında nöbet tutan Suriyeli askerlerin gölgede durabilmeleri için belli yerlere palmiye ağaçları diktirdi. Ne kadar da düşünceli bir adam öyle değil mi?

Bu ağaçlar daha sonra 1967 yılındaki Altı Gün Savaşları sırasında İsrail ordusu tarafından askerlerin yerini belirlemede kullanıldı ve hedef olarak vuruldu. Ne kadar başarılı ve zeki bir ajan değil mi?

2019 yılında çekilen, Fransa Canal+ ve Amerikan Netflix ortak yapımı olan The Spy, Kohen’in oldukça hareketli, gerilim ve kırılma anlarıyla dolu, dönemin siyasi liderlerinin de dizide canlandırıldığı-Hafız Esad gibi-tarihi bilgilerle dolu oldukça başarılı bir dizidir.

Thomas Edward Lawrence, kısacası Arabistanlı Lawrence. Britanyalı asker, arkeolog ve diplomat olan Lawrence 1916-1918 yılları arasında, Osmanlı hakimiyetine karşı olan Arap ayaklanmalarının cephedeki destekçisidir.

Görev nedeniyle geldiği Arap coğrafyasında, Araplarla oldukça sıkı ilişkiler kurdu, gelenek ve göreneklerine adapte oldu. Prens Faysal‘ın hediye ettiği yerel kıyafetleri giymeye başladı. Bir İngiliz ajanı olarak geldiği bölgede Arapların Osmanlı hakimiyeti karşısında bağımsızlıklarını kazanmalarını destekledi. Bu kapsamda Hicaz demiryoluna düzenlenen saldırının da mimarlarından biri olan Lawrence, Arapların İngiliz himayesi altında da kalmalarını istemeyen bir kişiydi.

Ortadoğu’nun şekillenmesinde büyük payı olan meşhur Sykes-Picot anlaşmasından da oldukça rahatsızlık duydu. Öyle bir gizli anlaşmaymış ki bu, Lawrence’ın bile haberi olmamış.

1962 yapımı, 216 dakika uzunluğunda olan, son derece başarılı ve sürükleyici bir yapım olan Lawrence of Arabia filmi, Arabistanlı Lawrence’ın hayatını konu alan tek ve en güzel filmdir. Yine bir dönem filmi olması sebebiyle, biyografik bir filmdir ve 63 yılındaki tüm ödülleri toplamıştır.

Ajanlık zor iş vesselam.

Mert DEDECAN

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu