PsikolojiYaşam

Çocukluktaki Davranış Sorunlarının Gelecekteki Yıkıcı Etkileri

Davranış sorunları günümüzde aileleri en çok rahatsız eden konuların başında gelmektedir.

Çocukların sosyal normlara uygun olmayan davranışları ve bu davranışlarda kar-zarar dengesinin gözetilememesi sonucu karşısındaki eşyalara, hayvanlara ve mala zarar verme ile sonuçlanan eylemlere sebep olan önemli bir sorundur. Çocuklarda davranış sorunları 2 yaş itibariyle başlar. Burada çocuğun kendisini keşif sürecinde sağlıklı kılavuz olunmadığında, çocuğun merak duygusu alternatifler sunularak doyuma ulaştırılmadığında çocuk nasıl hareket edeceğini bilemez. Tüm çocuklar hedonisttir ve yalnızca kendi benliklerini doyuma ulaştırmaya odaklıdır. Bu aslında gayet normaldir; çünkü kişiliğinin temellerini atmaya çalışıyordur. O yüzden ilk başlarda başkalarına değil kendisine odaklıdır. Bu döneme benmerkezci dönem de denir. Çocuk bu dönemde kendi benliğini güçlendirmek ve kişilik yapısının temellerini güçlü atabilmek için bilinçdışı süreçlerinde sistemli olarak hareket eder.

Rehberi  İd olan çocukların da başı sorunlardan kurtulmaz

Çocuğun bu yolculuğunda kendi içinde ona rehberlik yapan birisi vardır. Bu rehberin adı İd’dir. Yani kişinin içindeki dürtüsel, ilkel, vahşi yönüdür. O yüzden çocuk onun rehberliğinde kendisini imar edebilmek için benmerkezci döneminde etkisiyle toplumsal yaşamın içinde kendisine çıkar sağlamaya çalışır. Ebeveynlerin bu süreçte çocuğunu ihmal etmesi, fazla başı boş bırakması, baskıcı olması ya da çocuğuna çok fazla izin verici olarak yaklaşıp sağlıklı sınırlar koymaması çocuğun davranışlarını toplumsal ölçütlere uygun hale getirememesine sebep olur. Atalarımızın da dediği gibi; ‘‘Kılavuzu karga olanın başı dertten kurtulmadığı’’ gibi Rehberi  İd olan çocukların da başı sorunlardan kurtulmaz.  Çocuk bunun sonucunda kural tanımaz, empati yapamayan, hayvanlara ve doğaya zarar veren, yalan söyleyen, insanlara zarar veren, okuldan kaçma vb. daha zararlı bir boyuta yavaş yavaş evrilmeye başlar. Bu davranışları sergiledikçe ise çocuk toplum tarafından dışlanmaya başlar. Ardından toplum tarafından kendisine atfedilen bu olumsuz benlik algısını alır ve sorgulamadan üzerine giyer.

Ailesi tarafından süperegosu geliştirilmediği için çocukta merhamet, bağışlama vb. empatik duygular gelişmez. Bu sorunlar yaş büyüdükçe artmaya ve kronikleşmeye başlar. Bu davranış sorunları ergenlikte çete gruplarına dahil olma, madde kullanımı, hırsızlık, yangın çıkarma vb. şekillerde daha da alevlenerek devam eder. Tipik sosyopat özellikleri görülmeye başlanır. Sebebi İd doyumsuzdur ve çocuğun bu davranışları sonucu id haz alır. Haz yavaş yavaş bu çocuklarda psikolojik bağımlılık oluşturur ve bu hazzın devam etmesi ve adrenalin salınımının sürekliliği için çocuklarda bu tarz davranış sorunları artarak devam eder. Müdahale edilmeyen önemsiz görülen insan bedenindeki lezyonların artarak kişide ciddi rahatsızlığa dönmesi ve hayatını tehdit etmesi gibi bu bireylerde de çocuklukta başlayan davranış sorunları müdahale edilmedikçe artmaya ve 18 yaş itibariyle Anti Sosyal Kişilik Bozukluğu tanısı almasına sebebiyet verebilmektedir.

Bu davranış sorunları her çocukta bu şekilde gelişmese de birçok çocukta günümüzde bu sorunla karşılaşılabilmektedir. Ailelerin küçük davranış sorunlarını önemsememesinin sonucunda maalesef bu çocuklarımızı hem bedensel hem ruhsal açıdan kaybedebilmekteyiz.

Psikolog Mehmet ÇAĞ

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu