Çocukluk çağı mastürbasyonu aileleri tedirgin eden, karşılaşıldığında ne yapılacağının bilinemediği bir sorundur.
Bu konuda öncelikle cinsel keşif ile mastürbasyonun birbirinden ayrılmasında yarar vardır. Cinsel keşifte çocuğun cinsel uzvu ile oynaması vardır ve bir süre sonra çocuk keşfi tamamlar merakı geçer ve davranışı bırakır. Örnek verecek olursak; yeni alınan bir oyuncağın çocuk tarafından merak edilerek keşfetmek amacıyla sağının solunun kurcalanarak onu keşfedip deneyimlemesi ve sonra ilgisinin geçmesi vb. Cinsel keşifte çocuk cinsel uzvuna dokunduktan sonra burada takılı kalmaz. Çocukluk çağı mastürbasyon sorununda ise çocuk cinsel uzvu ile kurduğu ilişkiden haz alır ve ondan kopamaz. Bu bölgesini halıya, koltuğa veya sandalyeye sürtmeye çalışabilir. Bu tarz durumda ailelerin sakin kalması tepkisel yaklaşmaması önemlidir. Sebebi çocuk bu davranışı durup dururken gerçekleştirmez.
Çocukluk Çağı Mastürbasyonunun Altında Yatan Nedenler
Çocukluk çağı mastürbasyonunun altında kaygı, stres, bazen de cinsel taciz yatabilmektedir. Genellikle kaygılı ve stresli çocuklar bu tarz durumlarda kendi kendilerini regüle etmekte zorlanırlar. Bu zorlanım onları bedenlerine yönlendirir. Bu sorun tedavi edilmezse ne olur peki? Bir ihtimal şekil değiştirir, yani kökteki sorun olduğu yerde kalır ama toplumsal baskıdan dolayı çocuk mastürbasyon eylemini sonlandırıp başka bir rahatlama aracı bulmaya çalışır. Örneğin tırnak yeme, parmak emme vb. Bir diğer ihtimalse çocuklarda ilerleyen yaşlarda pornografi ve seks bağımlılığının oluşabilmesidir. Bu çocuklar kaygı ve stresle sağlıklı baş etme becerileri geliştirmekten yoksun oldukları için bedenlerine yönelirler ve bu yönelim sırasında çocuklar bedenlerindeki haz bölgelerini keşfederek sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremediği sakinleşme ve rahatlamayı mastürbasyon eylemi ile gerçekleştirirler. Bu eylem tekrarlar ve alışkanlığa dönüşebilir. Bu sorunu cinsel keşiften ayıran en önemli özelliklerse şunlardır: ‘‘Nefes nefese kalma, kızarma, terleme’’.
Yapılması Gerekenler
Ebeveynler bu durumu gördüklerinde bilmelidirler ki çocuğun tek başına üstesinde gelmekte zorlandığı bazı hususlar vardır ve çocuk kendisini sağlıklı bir şekilde sakinleştiremiyordur. Bu konuda bir terapi desteği gerekmektedir. Bu tarz durumlar ile karşılaşıldığında ebeveynler, önce çocuğun ilgisini başka yöne çekmeyi denemeli, başaramıyorsa bu görüntüye ortak olmamak için ortamdan uzaklaşmalıdır. Ayrıca aile çocuğuna rahatlayabilmesi için sağlıklı etkinlik ve aktiviteler sunmalıdır. Çocuk ile bu süreçte duygusal ve tensel teması arttırmalıdır. Çocukların bu süreçte azarlanması, korkutulması, utandırılması ya da şiddete maruz kalmasının çözüm değil çözümsüzlük getireceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu şekilde davranılırsa çocuklardaki kaygı, stres vb. sorunların artma ihtimali vardır.
Bu süreç bir ay boyunca gözlenmeli geçmediğinde ise mutlaka bir uzman desteği alınmalıdır. Bu psikolojik sorunun Oyun terapisi ile çok kolay çözüme kavuşturulduğu unutulmamalıdır.