Ölüm yetişkin dünyasında dahi anlamlandırmakta güçlük çekilen bir sorunsaldır. Ölüm, ölecek kişiyi korkuttuğu kadar arkasında kalan kişilere de acı ve üzüntü verebilmektedir.
Çocuklar yetişkinlerin dahi anlamlandırmakta güçlük çektikleri bu süreci ellerindeki güçlü silahları ile çok daha kolay bir şekilde anlamlandırmakta ve yetişkinlere göre daha az etkilenebilmektedirler. Bu etkilenimin en az olabilmesi için bu süreci yönlendiren, çocukların dünyasına hakim iyi bir uzmanın da bu sürece katkı vermesi çok önemlidir. Çocukların bu süreci anlamlandırmakta kullandıkları güçlü silahın ismi ise ‘‘Somutlaştırma’’ dır. Yaşanılan ölüm çocuğa onun anlamlandırabileceği düzeyde somut kavramlarla anlatılabilir ve çocuk bu süreçte bir de oyun terapi desteği alabilirse bu süreci en hafif hasarla atlatacaktır. Bu süreçte çocuğun, yetişkinler gibi ağlayıp sızlamadığı için etkilenmediği düşünülmemelidir. Çocuklar aksine bu olayı anlamlandıramadıkları için şoka girerler ve duygularını, düşüncelerini baskılayabilirler. Matem ortamında oluşturulan negatif enerji de çocuğun bedenine isabet eder. Kısacası çocuk hem zihinsel hem de bedensel olarak anlamlandırmakta güçlük yaşadığı girdilere maruz kalır.
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak çocuğa ölüm aşağıdaki şekilde anlatılmalıdır:
- Öncelikle çocuğa ölüm haberi çocuğa bir uzman tarafından değil çocuğun en yakını tarafından verilmelidir.
- Bu haber çocuğun kendisini güvende hissettiği bir ortamda verilmelidir.
- Çocuğa ölüm haberi ‘‘Vefat etti, öldü’’ kelimeleri ile anlatılmalıdır. ‘‘Allah yanına aldı, uzun bir yolculuğa çıktı, uykuya daldı, yıldızlara gitti’’ açıklamaları çocuğun kafasını karıştırır.
- Ölenlerin toprak altına konduğu söylenmelidir. Eğer ailenin dini inancı varsa ‘‘toprak altından melekler onu alıp cennete götürdü’’ denilebilir.
- Melekler, toprak altındaki ulaşımdan sorumlu şoförler olarak anlatılabilir. Nasıl ki biz bir yerden bir yere giderken şoförler bizi otobüslerle götürüyorsa toprak altında da melek ismi verilen şoförler var denilebilir. Melekler ölenleri cennete götürür denilebilir.
- Cennet kısaca abartılmadan tasvir edilebilir. Bir dinlenme tesisi vb. olarak.
- Eğer ailenin inancı yoksa toprak altında zamanla oda toprak olur denilebilir.
- Ben de ‘‘Cennete gitmek istiyorum’’ diyen çocuğa cennete gidebilmek için çok fazla çalışman ve iyilik kuponu biriktirmen gerekir denebilir. Okula gitmeden yaz tatiline gidebiliyor musun? şeklinde açıklama yapılabilir.
- 12 yaş altındaki çocukların defin işlemlerinden, yoğun matem ortamlarından ve mevtayı görmekten uzak tutulması gerekir.
- Ölümü takip eden birkaç gün içinde ölen kişinin mezarını ziyaret etmek çocuğu rahatlatır. Zihninde ölen kişiye somut bir yer atfetmiş olur.
- ‘‘Sen de ölecek misin?’’ diye soran çocuğa ‘‘Herkes ölür; ama ben daha uzun yıllar yaşayacağımı düşünüyorum. Doktora gittim ve çok sağlıklı olduğumu söyledi. Senin yanında olacağım. Birlikte güzel günlerimiz olacak’’ şeklinde açıklama yapılabilir ve gelecekle ilgili güzel hayaller kurulabilir.
- Ölüm sonrasında çocuk ölümü yok sayıyorsa, hiç ölen kişi hakkında konuşmuyorsa, konuyu açmıyorsa; sürekli ‘‘Benim annem/babam öldü’’ gibi cümleler kuruyorsa, alt ıslatma, gece kabusları veya çeşitli davranış sorunları göstermeye başladı ise bir uzmana danışmak gerekir.
Çocuk bu sorunları göstermiyorsa bile bu durumun bilinçdışında büyük bir yer kapladığı ve ilerleyen zamanlarda karşılaşılan bir stres durumunda gün yüzüne gelebileceği değerlendirilerek çocuğun bir uzman desteği almasında yarar vardır.
Psikolog Mehmet Çağ