DünyadanDünyadan Kültür-Sanat

Antik Çağ’da Meslekler

  • Garum Sosu ve Garum Yapımcı

Antik dönemde deniz ürünlerine karşı büyük ilgi vardı. Bu sebepten dolayı deniz mahsullerinin tüketimi çeşitli sos ve tarifler ile süsleniyordu. Garum sosu, balık tüketiminde önemli bir yere sahipti. Kullanımı için özel tabaklara ihtiyaç duyulması ve taşımasında kendine has amforaların olması önemini zaten göstermektedir. Garum sosu yapım mekânları şehirden uzak olmak zorundaydı. Bununla ilgili yasalar vardı. Sebebi ise yapım aşamasında etrafa yaydığı kokunun rahatsız edici olmasıydı.

Yapılışı; küçük balıklardan elde edilen bu sos, tek tip balıktan yapıldığında daha kaliteli sayılmaktadır. Balıklar daha canlıyken taş havuzlara konuluyor. Üzerlerine tuzlu su (deniz suyu) konuluyor. İçerisine bazı baharat ve ot karışımları da eklenerek harmanlanıyor. Güneşin altında çürümeye bırakılıyorlar. Su buharlaştıkça üzerine ekleme yapılıyor. Bu durumda tek koruyucu madde deniz suyu olmuş oluyor. Aylarca süren bu işlemin sonucunda kurutuluyor ve dinlenme süresinde elde edilen sos süzülerek amforalara koyularak hazırlanmış oluyor. Literatüre balık tabağı olarak geçmiş seramik grubunun garum için üretildiği anlaşılmıştır. Balık tabağı; hafif içe doğru eğimli bir tabaktır, ortasında bulunan küçük derin kısma bir damla garum damlatılır ve tabak etrafına dizilen balıkların yağı çukura doğru akar. Balıklar garum ile birlikte oluşan yağlı sosa bandırılarak yenilir. Çok narin bulunması ve yapımının zorluğundan dolayı zengin villalarında bile 200 ml gibi küçük ölçekli bulunurdu. Keskin bir sos olması ve pahalılığından dolayı da az kullanılırdı.

Garum sosu ile ilgili ilk(?) bilgiyi Pompeii’ de bulunan ünlü garum yapımcı Aulus Umbricus Scaurus’a ait bir villanın atrium köşelerini süsleyen dört mozaikten birinde görmekteyiz. Mozaik üzerinde bir garum amforası bulunmaktadır. Normal amforalar 30-40 litre hacminde olmasına karşın, garum amforaları daha küçük boyutlarda oluyordu. Şimdiye kadar tespit edilen en büyük garum amforası 2,5 litre civarındadır. Batık buluntularından bildiğimiz kadarıyla; ahşap, içi sazlarla dolu kutularda önlemler alınarak ticareti yapılmaktaydı. Ticaret bakımından değeri çok yüksek olan bu sosun üreticileri de zengin sınıfta değerlendirilmektedir.

  • Gammazlık

Bir diğer değişle “dalkavukluk” mesleği. Genellikle Atina’da jüri üyeleriyle görülen davalarda çalışırlardı. Belirli bir rüşvet karşılığında, kişinin davayı aleyhine çevirmek için şahitlik ederlerdi. Antik dönemde sık rastlanan bir olaydı. Hesiodos’un ”İşler ve Günleri”nde dahi bu rüşvetçilikten sıkça bahsedilmektedir.

  • Heykeltraşlık

Prehistorik dönemlerden itibaren karşımıza çıkan heykellerin, antik dönemde önemli bir meslek grubu olduğunu görmekteyiz. Heykeltraşlar, devlet için ya da kişi için özel olarak çalışabilirlerdi. Müşteri tarafından istenilen formu yontmak onların işlerdir.

  • Kuyumcular

Altın işleme ve onu pazarlama mesleğidir. Antik Mısır’da, yetenekli zanaatkârlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

  • Ayakkabıcılar

Yine birçok antik yazarın metinlerinde geçen “Sutores” denilen bir meslektir. Agora alanlarında kurulan tezgâhlarda yeni ayakkabı üretimi veya ayakkabı tamiri yaparlardı. Antik dönemde sandalet olarak bilinen ayakkabılar, çok çeşitli modellere sahipti. Sandalet dışında çizme üretimi “çizmecilik” adı altında başka bir meslek grubunu oluşturmaktaydı.

  • Ressamlık

Önemli mesleklerden biriydi. Kendi içerisinde 5 gruba ayrılmaktaydı. Al-fresco, ıslak sıva üzerine yapılan duvar resmi sanatçılarıdır. Al-secco, kuru zemin üzerine tutkallı boyalarla çalışan sanatçılardır. Levha ressamı, M.Ö. 5.yüzyılın ikinci yarısından itibaren levha resmi yapmışlardır. Ankostik, Yunanlarda biliniyordu ve sıvı balmumu içeren boyalar kullanırlardı. Son olarak ise sahne ressamı, antik dönemde teatral faaliyetlerin çok olmasına karşın dekor düzenlemek bu ressamların işiydi.

  • Cenaze Palyaçoları

Roma’da sıkça karşılaştığımız bir meslektir. Cenazelerde, mezar sahibinin kılığında ve onun gibi davranarak davetlilerle ilgilenirlerdi. Cenazelerde yüzleri hep gülerdi ve mutlu dolaşırlardı. Ölünün ruhunu mutlu ettiğine inanılırdı.

  • Ağlayıcılar

Yine cenazeyle ilişkili bir meslek grubudur. Genellikle önemli kişilerin cenazesinde bulunurlardı. Ölen kişinin ne kadar çok sevildiğini ve gidişinden herkesin mutsuz olduğunu göstermek amaçlı olduğu düşünülebilir.

  • Köle Tacirleri

Antik dönemde, çoğu coğrafyadan bildiğimiz, kölelerin ticaretiyle uğraşan kişilerdi. İnsanların para karşılığı satılması ile ilişkili olduğundan hoş bir meslek değildir.

  • Hizmetçiler

Çok geniş bir meslek grubudur. Antik dönemde “aristokrat” kesim gibi önemli ailelerin günlük işlerini görürlerdi. Kendi içinde çeşitlenmektedir. Çamaşır yıkayıcılar, tuvalet tutucular, at nalı taşıyıcılar, temizlikçiler, aşçılar gibi. Genellikle kölelerin kullanıldığı düşünülse de, bundan geçim sağlayan insanlar da vardı. Günümüzdeki gibi.

  • Atık Toplayıcılar

Saburrarii olarak bilinmektedir. Günümüzdeki geri dönüşümcüler gibidir.

  • Stagmatopoles

Parfüm satıcılarıdır. Yerel halktan çok zenginlerin kullandığı parfümler antik dönemde popülerdi. Çeşitli çiçek ve meyvelerin yağlarından oluşturulan parfümler vardı.

  • Thermopolae

Meyhanecilerdir. Antik dönemde erkeklerin çokça vakit geçirdikleri yerleri işletmekteydiler. İçki içmek ve eğlenmek için kurulmuş mekânlardı. Roma’da buluşma yeri olan stoalar ve agoraların yerini almıştır.

  • Lenuncularii

Gemicilerdir. Deniz ticaretinde yaygın olan bir meslektir. Uzak mesafelere gidebilirlerdi. Pompeii gibi birçok önemli yerleşmede izlerine rastlanmaktadır.

Kaynakça

Deighton, Hilary J., Eski Atina Yaşantısında Bir Gün, Homer, İstanbul, 2005.

Tez, Zeki, Meslekler Tarihi, İnkılap yayınları, İstanbul, 2016.

Ἡσίοδος, Έργα και Ηημέραι:
Hesiodos, İşler ve Günler, Çev. F. Akderin, Say Yayınları, İstanbul, 2012.

Filiz Ece Daldaban

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu