Madde bağımlılığı, bir maddenin zevk veren etkilerini yaşamak veya yokluğunda oluşan rahatsızlıktan kaçmak için belirli aralıklarla bir maddeyi alma isteği yaratan bir beyin hastalığıdır (Uzbay, 2003). Bilimsel verilere dayanarak, madde kullanımının irade zayıflığı veya ahlaki değerlerden yoksunluktan ziyade bir beyin hastalığı olduğu kabul edilmiştir.
Beyin Nasıl Bağımlı Hale Gelir?
Bireyler genellikle daha az endişeli ve gergin hissetmek için madde kullanırlar. Gerçekten de maddeler ilk tüketimden itibaren çok güçlü öforik ve anksiyolitik etkilere sahiptir, bu nedenle beynin ödül sistemi üzerinde uyarıcı bir etkiye sahiptir. Ancak bu maddeler kısa sürede maddeye karşı şiddetli bir istek de oluşturmaya başlar. Psikolojik bağımlılık olarak da bilinen bu süreçte maddeye karşı bir aşerme başlar. Bu süreç tamamlandıktan sonra maddeyi almak bir zorunluluk haline gelir ve fiziksel bağımlılık yani yoksunluk krizleri başlar. Bu andan itibaren birey maddeyi zevk için değil, krizi aşmak için kullanır.
Bağımlılık Riskini Artıran Faktörler
Bağımlılık yapan maddelerle ilk karşılaşma yaşı değerlendirildiğinde en yüksek oran ergenlik döneminde görülmektedir. Ergenlik döneminde artan hormonlar, fiziksel değişiklikler ve ruh hali değişimleri, reaktif olma ve risk alma eğilimine neden olur. Diğer bir faktör ise aile etkisi ve zayıf aile bağlarıdır. Aile ortamı, aile içi şiddet ve geçimsizlik, bireylerde madde kullanım oranını artırmaktadır. Bu durumda madde bireyler için bir kaçış haline gelir. Gelecek kaygısı ve sosyal çevrenin baskıcı tutumu da bireyleri madde kullanımına yöneltmektedir. Genetik yatkınlığın madde bağımlılığı üzerindeki etkisi hala tartışma konusudur. Ailesinde madde bağımlılığı öyküsü olan bireylerin uyuşturucu bağımlısı olma olasılığının daha yüksek olduğunu kanıtlayan veriler mevcuttur, ancak bunun tersini öne süren veriler de vardır (Bowirrant ve Oscar-Berman, 2005). Her durumda psikolog ve psikiyatristten psikolojik destek almanın öneminin altı çizilmektedir.
Fransız Uyuşturucu ve Bağımlılık Eğilimleri Gözlemevi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Fransa’da esrar kullanan gençlerin sayısı artış göstermektedir, aynı araştırmaya göre ülke genelinde her 5 kişiden 1’i en az bir kez esrar içmeyi denemiştir (Brisacier, 2019). Türkiye’de madde bağımlısı bireylerin yaşı giderek azalmaktadır ve bireylerin %82’sinin tükettiği ilk maddenin esrar olduğu bildirilmektedir (Atalay, 2020).
Kaynakça
İstanbul Medikal Yayıncılık BİLİMSEL ESERLER dizisi
Madde Bağımlılığı
ISBN : 978-605-4949-33-5
l’Observatoire français des drogues et des tendances addictives (OFDT)
Drogues et addictions – Données essentielles
ISBN : 979-10-92728-28-6
Madde Bağımlılığı ve Bağımlılıklarla Mücadelede Sivil Toplumun Rolü
İHH İnsani Yardım Vakfı Saha Raporu