Ülkeler, üzerinde yaşayan insanların taşıdığı gibi ruhlara sahiptir. Bu sebepten ülkelerin ürettiği politikaların da asla ruhlarından ayrı bir şekilde oluştuğu düşünülmemelidir.
Bireyler nasıl ki kolektif bilinçdışlarını bir sonraki nesle miras olarak aktarırlarsa ülkelerin başlarına gelen olaylarda aynı şekilde ülkelerin ruhlarında izlerini bırakarak bir sonraki yönetime devredilir. Bu izler ülkelerin yönetiminde olan kişilerin zihinlerine etki ederek onların algılarını yönlendirmeye başlar. Bu duruma ‘‘Devlet Refleksi’’ denir. Bu reflekslerin ise yüzyıllar içerisindeki olumsuz ve zorlu yaşantılar sonucunda bilinçdışında oluştuğunu birçok kişi bilemez. Nasıl ki biz insanoğlunun günlük yaşamdaki birçok hareketi bilinçdışı yönlendirmelerin etkisinde gelişiyorsa, ülke yönetimlerinin de birçok hareketi bilinçdışı bir şekilde oluşmaktadır.
Önemli kararların alınması noktasında her daim ülkelerin kolektif bilinçdışları o ülkeleri yöneten yönetici kişilerin zihinlerini ve algılarını yönlendirir. Burada dikkat edilmesi gereken ülkelerin ruhlarının travmaları varsa bunların sağlıklı bir şekilde tespitinin yapılarak çözülmesi olacaktır. Bu şekilde hareket edildiğinde yüzyıllardır çözülmeyerek aktarım yapan ve ülkelerin geleceklerine yön veren travmalar ortadan kaldırılabilir. Ancak o zaman ülkeler sağlıklı politikalar üretebilir ve sağlıklı bir gelecek oluşturabilir. Bir ülkenin ciddi travmalarının olup olmadığını görmek için ise o ülkelerin görsel ve yazınsal basınında çıkan haber ve programların içeriğine bakmak yeterli olacaktır. Sağlıklı ülkelerde bilimden sanattan, spordan bahsedilirken, travmaları olan milletlerin basınlarında ise şiddet, cinsellik, savaş ve terör haberlerinin yoğunlukta olduğu görülecektir.
Travmada nasıl insan zihni sürekli kaygı, endişe pompalarsa, travmatik ülkelerin yazılı ve görsel basını da sürekli olarak benzeri olumsuzlukları pompalamaktadır. Bu durum ayrıca o ülke sınırları içerisinde yaşayan insanlarında kolay bir şekilde yönlendirilmesine izin veren bir unsurdur. Ülkelerin travmaları art niyetli kişiler tarafından okunacak olursa o ülkelerin gelecekleri tehdit altına girecektir.
Bu sebeplerden dolayı ülkelerde yönetimde olan siyasilerin bu travmaların çözümü için harekete geçerek travmaları ortadan kaldırmaları güçlü bir devlet olabilmeleri için büyük zaruret arz etmektedir; lakin birçok ülkeyi yöneten siyasetçiler bu unsurları ortadan kaldırmak istemez sebebi seçimlerde ve ülke yönetiminde en çok kullandıkları argümanların bu travmalar olmasıdır.
Psikolog Mehmet ÇAĞ