Tutunamayanların Başucu Kitabı: “Taksitle Ölüm”
Edebiyatta büyük bir devrim yaratmasının yanı sıra yazarını da “lanetli yazar” dönüşümüne sokmuş ve Louis-Ferdinand Céline tarafından yazılmış olan bu eşsiz eser 1936 yılında yayımlandı.
Elinize aldığınız ilk anda sadece masum otobiyografik bir eseri andıran bu başyapıt, derinlerine dalmaya başladığınızda size iğrençliğin ve bilinçdışının hakim olduğu bambaşka bir dünya sunuyor. Kitabın sayfalarında ilerledikçe önceleri
garipsenen argo dili, kullanılan düzensiz sözcük yapıları ve kalıpları aşan küfürbaz üsluba alışmaya başlıyorsunuz. Bir süre sonra, okuyucu durumundan çıkmak ve karakteri hissetmek kaçınılmaz oluyor. Bilinçdışının da kullanımı ile, içinde bulunduğu acınası durumu absürt gülmeceyle harmanlayarak daha katlanabilir kılmaya çalışan Céline, taşkın dil kullanımıyla ölümcül ve edepsiz bir gülmeceyi, bilinçsiz durmasına rağmen oldukça bilinçli bir düzen içerisinde yaratmıştır.
Kullandığı dil yüzünden eleştirilerin odağı olan yazar “Dünya ruhunu değiştirsin, ben biçemimi değiştirmeye razıyım.” demiş, 19. yüzyılın sonundan Birinci Dünya Savaşı’na “la belle époque” olarak adlandırılan parlak dönemi, kurgusal ve
gerçek yaşam arasında denge bozucu bir biçimde yansıtmıştır. Detaylı anlatımı sayesinde o dönemdeki teknolojik gelişmelere ve toplumun genel yaşamına oldukça değinmiştir ancak yazar bunu yaparken büyük yankı uyandıran sahneleri yazmaktan da geri kalmamıştır. Yetişkin bir kadının ergen bir çocuğa tecavüz etmesi, hayat kadınlarının konu edilmesi, haz düşkünlüğünün ve anne-baba-oğul ödipal üçgeninin fazlasıyla açık bir biçimde kaleme alınması sansürlenmiş versiyonuyla bile döneminin ahlak anlayışının sınırlarını fazlasıyla aşar.
Kitabın geneline ise, bir çocuğu eğitirken yapılan hatalar üzerine çocuğun hayatının nasıl tepetaklak hiçliğe doğru yuvarlana bileceğini gösteren çarpıcı sahneler ve baba nefreti hakimdir. Ailelerin kendilerini mükemmel görmesi ve tüm
acılar, yaslar, şikayetler bir tek onlara aitmiş, tek hayatı anlayan onlarmış gibi davranmasının sonucunda çocukların serseri, hayta, nankör olarak etiketlenmeye çalışılmasına karşı çıkmıştır. Çocuğun sinir krizlerinin ve kayıtsızlığının sebebinin yalnızca doğuştan gelen, düzeltilemez tabiatı olarak görülmesi artık olağan değildir. Kaotik büyüme sancıları sonucunda karakterimizin ne kadar çabalasa da başarısız olmasının ve artık kayıtsız bir kişiliğe dönüşmesinin serüveni sertçe ama dramatik bir biçemde pedagojik yönü zenginleştirilerek yazılmıştır.
Simlâ Ongan’ın muhteşem çevirisi sayesinde Fransızca versiyonu ile aynı tadı veren “Taksitle Ölüm” görmek için yalnızca bakmanın yetmemesi gibi, basitçe aykırı bir adamın aykırı çocukluğu, aykırı yazım tekniği olmaktan çok öte bir kitap. Sadece kendini anlayabilecek okuyucularına ulaşmak isteyen, özünde çok hassas ve kırılgan… Hayatını yok oluşa adamış bir insanın, hiç uğruna taksit taksit ömründen verdiklerinin hikayesi.
Zeynep Gizem ATAY